•  
  •  
  •  

Yumurta Donasyonu ile Tüp Bebek Tedavisi

“ Yumurta nakli nedir ” sorusu, yumurta donasyonu tedavisi önerilen tüm hastaların ilk soracakları sorudur. Yumurta donasyonu kısaca, yumurta hücresinin bir bağışçıdan alındığı ve erkeğin spermi ile döllenmesi sonucunda oluşan embriyoların kadın hastaya nakledildiği bir tedavidir. Yumurta donasyonunun ne demek olduğunun tedavi öncesinde hastalara detaylı anlatılması çok önemlidir. Bu tedavinin normal tüp bebekten farkı, kadın hastaların yumurta geliştirmeyip, bir bağışçıdan alıyor olmasıdır. Yumurta nakli toplumlarda hala hassas bir konu olsa da, gerçekten yumurta nakline ihtiyaç duyan hastalar için bir evlat sahibi olmanın tek çözümü olması sebebi ile ciddiyetle tedavi yapan merkezler gereklidir. Merkezimizde yumurta donasyonu ile ailelerin yüzünü güldürmek için büyük bir titizlikle çalışmaktayız. Konunun gerektirdiği önem gereği, tüm bilgiler tam bir gizlilik esası ile saklanmakta ve hasta bilgileri asla üçüncü kişiler ile paylaşılmamaktadır.
Bütü tüp bebek tedavileri gibi, yumurta donasyonu tedavisi de bir tüp bebek merkezi veya ünitesinde konu ile ilgili eğitimlerini tamamlamış bir kadın doğum uzmanı tarafından yapılmalıdır. Standart kadın doğum uzmanları bu tedavileri yapmak için yetkili olmayıp, tüp bebek konusunda kadın doğum üzerine alınan eğitimler neticesinde ek bir diploma veya sertifika almış hekimler tüp bebek tedavilerini uygulayabilmektedir. Yumurta donasyonu, tedavinin yasal olduğu bir ülkede bulunan standart bir tüp bebek merkezinde yapılabilmekle beraber, doktorun seçimi çok daha önemlidir. Doktorumuz Yrd.Doç.Dr. Burcu Özbakır, bağışlı tüp bebek tedavileri üzerine İngiltere’de eğitim almış ve konusunda Kıbrıs genelinde diploma sahibi tek doktordur. Yumurta donasyonunun hangi ülkelerde yapıldığı da sıklıkla sorgulanan bir durumdur, çünkü Türkiye gibi birçok ülkede yumurta donasyonu yasal değilken Kıbrıs’ta tamamen yasal olarak uygulanabilmektedir. Yani Kıbrıs, yumurta nakli yapılan ülkeler arasındadır. Hastaların, araştırmalarında dikkat etmeleri gereken nokta, yumurta nakli yapan hastanelerin mutlaka Kıbrıs gibi, donasyonun yasal olarak yapıldığı bir ülkede bulunmasıdır. Yumurta donasyonu yapan ülkeler sadece Kıbrıs olmayıp, birçok Avrupa ülkesinde bu tedavi uygulanabilmektedir. Yine de, hem maddi olarak daha uygun olması, hem vize gerekmemesi, hem de kültür ve dil benzerliği açısından Kıbrıs Türkiye’den gelen hastalar için en iyi seçenektir. Türkiye dışından başvuran hastalar için, tedavi ücretleri açısından Kıbrıs tüm Avrupa kıtasındaki en uygun şartlara sahiptir ve tüm Avrupa’daki ülkelerden tüp bebek alanında en çok hastayı almaktadır. Kıbrıs’ta hizmet veren yumurta donasyonu merkezlerinden olan merkezimizde yaptığımız tüm uygulamalar, KKTC Sağlık Bakanlığı Koordinasyon Kurulu ile birlikte yürütülmekte olup, merkezimizde yumurta donasyonu yasal ve güvenilir şekilde uygulanmaktadır. Bu sebeple, yumurta nakli Kıbrıs’ta bulunan merkezimizde çok kolaylıkla ve sıklıkla uygulanan bir tedavi biçimidir.

Yumurta bağışı alan hastalar, belirli bir sebeple yumurtası bulunmayan veya yumurtalarını kullanamayan hastalardır. Yumurta nakli kimlere yapılır sorusunun cevabı ve hastalarda yumurta bağışı alma şartları aşağıda detaylı bir şekilde sıralanmıştır:

  • Kadın hastanın yumurtalık rezervinin erken tükenmiş veya yumurta kalitesinin çok düşmüş olması ( erken menopoz )
  • Kadın hastanın yumurtalık rezervinin yaşı ile uyumlu olarak çok düşmüş veya tükenmiş olması
  • Kadın hastanın genetik olarak çocuklarına aktarabileceği bir hastalığının olması
  • Kadın hastanın Turner Sendromu gibi yumurtalık rezervini bozan genetik bir hastalığının olması
  • Kadın hastanın genital bölgesine radyoterapi veya yumurtalıkları etkileyen kemoterapi almış ve yumurtalıktaki yumurta yapısının bozulmuş olması
  • Kadın hastanın yumurtalıklarının bir sebeple alınmış olması, doğuştan olmaması veya zarar görmüş olması

Yumurta bağışçısı olmak için bir yaş sınır vardır. Ancak yumurta naklinde yaş sınırı olmayıp yaş kontrolü mevcuttur, yani yumurta donasyonu yaş sınırı aslında hastaların tedavi ve gebeliğe uygunluğunu kontrol etmek ve hastaların sağlıklı bir süreç geçirmesine yardımcı olmak için tasarlanmış bir kontrol sistemidir. Tüp bebek tedavilerini kontrol eden ve kuralları belirleyen ilgili yasada belirtildiği gibi, kadın hastanın 45 yaş sınırını geçmiş olması durumunda hem kadın hastanın genel sağlık durumunun gebeliğe uygun olup olmadığının tespiti, hem de tedaviye uygunluğu açısından Sağlık Bakanlığı Koordinasyon Kurulu’ndan onay alınarak tedavi yapılabilir. Konusunda uzman olan doktorumuz direktörlüğünde hastalarımızın gerekli tıbbi bilgileri toparlaması sağlanarak, hastalarımız adına doktorumuz tarafından başvuru yapılmakta ve hiçbir ekstra ücret talep edilmeden yasal sürecin takibi ile ilgili evraklar tamamlanmaktadır. Onay alan hastalara tedaviler tamamen yasal olarak yapılabilmektedir. 50 yaş sınırını geçmiş hastalarımız için ise, özellikle ciddi sağlık sıkıntıları bulunan hastaların başvurusunda, Sağlık Bakanlığı gerekli dosyaların haricinde hastaları da onay öncesi belirli bir günde yüz yüze görmek isteyebilmektedir. Ancak bu durum oldukça nadir karşılaşılan bir durum olup, hastalarımızın tüm bilgilerini bizzat dosyalaştıran doktorumuz tarafından gerekli sağlık önlemleri hastalarımızın güvenliği açısından başvuru öncesinde tamamlanmakta ve onay süreci çok daha kolay geçmektedir. Bu sebeple, tedavi öncesinde tüm işlemlerin, tedaviyi yapacak doktor tarafından bizzat yapılması başarıyı arttıran bir unsur olacaktır.

“ Yumurta nakli nasıl olur ?” sorusu hastaların tedavi öncesinde cevaplanmış olması gereken bir sorudur. Çünkü hastaların tüm tedavi sürecini bilmeleri, tedaviye uyumu arttıracak, başarı şansını yükseltecektir. Tedavi şeması ve süreç, tedaviye başlanmadan önce netleşmelidir çünkü hem hasta hem de yumurta bağışçısı tedaviye aynı zaman diliminde başlar. Bunun için de donör ve donörün adeti hastanın tedavisi ile senkron haline getirilmiş olmalıdır. Bu sebeple, en yüksek başarı, donör ve hasta tedavi senkronizasyonu iyi olan tedavilerde izlenmektedir. Tedaviye başlanıldığında geri dönüş olmayacağı için, hastalar tedavi öncesinde kısırlık araştırması için kendilerinden istenilen tüm tetkikleri tamamlamış olmalıdırlar. Bu tetkiklerin amacı, hastanın bir tedavi ve gebeliğe uygun olup olmadığının belirlenmesi ve bir problem izlenirse tedavi öncesinde mümkün mertebe çözüm sağlanabilmesidir. Yumurta donasyonu süreci, donörün hasta için yumurta olgunlaştırmasını ve ilaç kullanmasını gerektirdiğinden, tüm yumurta donasyonu aşamaları hasta ile önceden konuşulmuş ve netleştirilmiş olmalıdır. Yumurta donasyonu ile tüp bebek tedavisi aşamalarını aşağıda detaylı bir şekilde bulabilirsiniz:

Rahim iç duvarı olgunlaştırma: Yumurta donasyonu tedavisi, adet gören hastalar için tedavi hastanın adeti ile başlar. Adet olmayan hastalar için ise tedavi herhangi bir zamanda başlayabilir. Tedavi için donör de kullanılacağından, adet oluyorsa hastanın adeti ile donörün adetlerinin de uyumlu olması gerekir ki donör bir yandan yumurta geliştirirken, hastamız da senkron biçimde rahim iç duvarını geliştirsin. Adet olmayan hastada donör eşleştirmede donörün adetine göre tedaviye başlanır. Son yıllarda, uzak ülkelerden gelen veya uygun donör bulmakta zorlanılan hasta grupları için önceden donör ile yumurta geliştirip hastanın eşinin spermi ile embriyoları oluşturup saklamak ve kadın hasta hazır olduğu zaman da bu embriyoları kullanma metodu da sıklıkla kullanılmakta, bu seçilmiş hasta gruplarında başarı arttırılmaktadır.

Rahim duvarı kalınlaştırma protokolü genellikle hap şeklindeki hormon ilaçları ile yapılır. Amaç, normal bir adet döngüsündeki rahim iç duvarı olgunlaşmasını birebir taklit ederek vücudu gebeliğe hazırlamaktır. Hastanın yaşına, rahim durumuna ve klinik öyküsüne bağlı olarak ilaç dozları ayarlanmaktadır. Tedavisi başlayan hastalara düzenli aralıklar ile rahim duvar ölçümü yapılarak gerektiğinde ilaç dozları ayarlanır. Verilen hormon ilaçları rahim iç duvarını sadece kalınlaştırmakla kalmaz, dokunun beslenmesini de arttırır ve embriyo yani hücresel safhadaki bebeğin tutunma şansını arttırır. Adet görmeyen hastalar için de durum aynıdır, yani hasta adetten kesilmiş bile olsa, rahim vücutta en geç yaşlanan organ olduğundan, uygun destek tedavi ile hemen genç bir rahim yapısına geri dönmekte ve tamamen normal yanıt vermektedir. Hastaların büyük bir kısmı Kıbrıs dışından geldiği için tedavinin bu kısmında hasta ultrasonlarını bulunduğu yerde yaptırabilir. Doktorumuz hastanın tedavisini, ultrason sonuçlarına göre tedaviyi düzenleyecektir. Bu şekilde hastanın Kıbrıs’ta bulunması gereken süre azaltılmış olur.

Muayenesiz takip edilen ve ultrason bakılmadan körleme yapılan doz artışları rahim iç duvarını kötü yönde etkileyebileceğinden başarıyı düşürebilir. Bu nedenle, her bir hasta için özel tedavi programı hazırlanmalı, doz değişiklikleri ancak muayeneler ile yapılmalıdır. Hastaların, bu nedenle, önerilen günlerde rahim iç duvar ölçümlerini yaptırmaları çok önemlidir. Muayenelerde vajinal ultrason tercih edilmektedir. Bunun sebebi, üstten bakılan ultrasona göre vajinal ultrasonda çok daha net bir görüntü elde edilmesidir. Bu şekilde muayene sonuçları garanti olacaktır.

Kadın hastamıza başlanan ilaçlar bir tek hormon ilacı olmayıp, antibiyotik, vitamin, kan sulandırıcı ve immün sistemi baskılayıcı ilaçlar hastanın durumuna göre eklenecektir. Her hastaya her ilaç faydalı olmayacağı için, gerekli olan ilaçların uygulanması hastanın kliniği değerlendirilerek özel olarak tasarlanmalıdır.

Kadın hastamızın rahim iç duvarı kalınlaştırılırken, bir yandan da hastamızın donörü normal bir tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar ile yumurta geliştirme tedavisine başlar. Donörün yumurta geliştirme başarısı yaşına, yumurtalık rezervine, bağış öyküsüne ve kullanılan tedavi protokolü ile kullanılan ilaçlara bağlıdır. Doktorumuz donör seçiminde 21-29 yaş aralığı kriterini öncelik olarak almakta, yumurtalık rezervi araştırması yapıldıktan sonra donör kabul etmekte, sık bağışta bulunan donörleri tercih etmemekte ve tedavi protokolünü bizzat başlatıp takip etmekte ve hastaya kullanılan kalitede birinci sınıf rekombinant ilaç kullanmaktadır. Donörlerin yumurta gelişiminde maalesef maliyeti düşürmek için ucuz ilaçlar kullanılması sık görülmekte, hastalar bu durumdan haberdar olamamaktadır. Merkezimizde, tüp bebek hastalarına kullanılan ilaçlar donörlere de kullanılmakta, rekombinant ilaçlarla en yüksek yumurta başarısı hedeflenmektedir.

Bağışçının yumurtaları olgunlaştığında tüp bebek çatlatma iğnesi donöre yapılır ve ve iğneden sonraki 34-36. saatte yumurtalar toplanır. Donör yumurtaların toplanacağı dönemde, kadın ve erkek hasta Kıbrıs’a gelmiş olmalıdır. Biz merkezimizde hastalarımızın toplama gününden en az bir gün önce Kıbrıs’ta yumurta donasyonu için hazır olmalarını istiyoruz ki risk almış olmayalım. Genellikle hastalarımızın hocamızla görüşmesini yumurta toplanmadan bir gün önce organize etmeyi tercih ediyoruz ancak zamansal sıkıntı nedeni ile uygun olmayan bir saatte adaya gelen hastalar için işlem sabahı da doktorumuzla görüşmemizi yapabiliyoruz. Bu şekilde hastalarımız işlemler başlamadan önce doktorumuz ile görüşerek akıllarındaki tüm sorulara yanıt bulabiliyorlar. Bu görüşme ve sonrasında yapılan muayene ile rahim iç duvarının durumu değerlendirilir. Ayrıca doktorumuz, bu muayene esnasında, embriyo transferinde kullanacağı kateteri seçmek için de bir test yapar ve rahim ağından geçecek ve transfer başarısını arttıracak en uygun kateter seçilir. Eğer rahim ağzında darlık var veya geçiş ile ilgili bir sorun varsa bunlardan çözümlenebilecek olanlar için de önlem planlanır. Bu şekilde hastaların embriyo transferinden sonra gebe kalma şansları arttırılmış olur.

Donörün yumurtalarının toplanması: Yumurta toplanması işlemi donöre verilen sedoanaljezi yani hafif bir anestezi altında yapılır ve olgunlaşmış yumurtaları içeren foliküller teker teker itina ile toplanır. Donör ile hastaların hiçbir zaman karşılaşmaması için itina ile davranılmakta ve işlem saatleri buna göre hesaplanmaktadır. Doğru uygulanan tedaviler ile yumurta toplanması işlemi donör yani bağışçının yumurtalık rezervini bozan bir süreç değildir ve bağışçıda da kalıcı bir zarara neden olmaz. Toplanan yumurtalar embriyoloji laboratuarına donör kodu ile teslim edilir. Yumurta nakli, ameliyat gerektirmeyen bir tedavi biçimi olup, hem toplama sürecinde, hem de embriyo transferi sürecinde herhangi bir kesi uygulanmamaktadır.

Yumurtaların döllenmesi: Hastaların kafasına takılan belki de en önemli sorulardan biri de yumurtaların nasıl döllendiğidir. Yumurtalar toplandıktan son bir süre uygun ortamda bekletilir, ve en iyi kalitede yumurta elde edilecek zamanda yumurtaların etrafındaki hücreler temizlenir. Bu şekilde yumurtaların kalitesi artık gözlemlenebilir olur ve döllenmeye hazır hale gelir. Bu sefhada sadece M2 olarak adlandırılan yumurtalar kullanırı, çünkü bu oositler yani yumurtalar döllenme için hazır genetik yapıya sahiptir. GV, Postmatür veya anomalili yumurtalar toplam yumurta sayısı içerisinden çıkartılır ve donör tedavilerinde işleme alınmayarak atılır. M1 yumurtalar da bir süre beklenerek M2 tipindeki yumurtaya dönüşüm gösteren yumurtalar da kullanılabilir, ancak dönüşüm göstermeyerek M1 düzeyinde kalan yumurtalar da atılır. Bağış yumurtalarının hasta için kullanımında her zaman en iyi kalitede yumurtalar seçilmeli ve kullanılmalıdır. Bu şekilde hastaların embriyo sayısı ve gebelik şansı arttırılmış olur.

Yumurta donasyonunda sperm kadın hastanın erkek partnerinden alınır. Donörden yumurta toplandığı gün yaklaşık zaman diliminde erkek hasta sperm örneği verir. Hem hastanın, hem de bağışçının güvenliği için zamanlama karşılaşmanın imkansız olacağı şekilde ayarlanır. Erkek hastanın vermiş olduğu sperm örneği tedavide kullanılır, fazla kalan sperm için özel bir dondurma talebi yok ise artan sperm materyali imha edilir. Tüm tüp bebek tedavilerinde sperm örneği verilecekse 2 ila 4 günlük cinsel perhiz aralığı en iyi sonucu vermekte olduğundan cinsel perhiz buna göre planlanmalıdır.

Alınan sperm örneği laboratuarda önce yıkanır ve konsantre edilir. Yumurta bağışı ile tüp bebek tedavilerimizde başarıyı arttırmak için ICSI işlemi standart olarak tedavide bulunmaktadır ve dölleme işlemi, daha düşük dölleme başarısı bulunan geleneksel yöntem yerine ICSI işlemi ile yapılmaktadır. ICSI yani intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu işleminde en iyi hareketlilik ve yapıya sahip olan spermlerden seçim yapılır ve bu spermler her yumurtaya bir sperm olacak şekilde yumurtanın içerisine enjekte edilir. Bu şekilde sperm hem donör yumurtası içerisine girmek için enerji harcamamış olur, hem de en iyi spermlerin döllemede kullanılması sağlanır. Bu şekilde döllenme başarısı arttırılmış olur.

Embriyoların gelişimi ( embriyo kültürü ): Dölleme işleminden bir gün sonra laboratuarda döllenme kontrolü yapılır ve döllenme sayısı ile kalitesi belirlenir. 2 PN sağlıklı bir döllenmenin işareti iken, 3 PN veya 1 PN sağlıksız döllenmenin bir göstergesidir. Bazı oositler yani yumurtalarda da döllenme izlenmeyebilir. Sağlıklı döllenme sayısı, donörün hazırlık süreci ve yumurta kalitesine, erkek hastanın sperm kalitesine ve laboratuar koşullarına bağlıdır. Bu sebeple, merkezimizdeki donörler tamamen doktor kontrolünde takip olmakta ve tüm hastalar ile aynı şekilde en yüksek kalitede ilaçlar ile tedavi görmektedirler, bu şekilde zaten en iyi koşullarda seçilmiş olan bir bağışçının tamamen doğru koşullardaki tedavisi ile elde edilen yumurtaların döllenme başarısı oldukça iyi olmaktadır.

Oluşan embriyolar yani hücresel düzeydeki bebekler, özel beslenme ve yaşam ortamında laboratuardaki özel yerlerinde düzenli olarak bakılır ve takip edilir. İyi kalitedeki embriyoların gelişimi gayet iyi giderken, bu süreçte iyi kalitede olmayan embriyoların gelişimi genellikle geride kalır. Embriyolog, tüm bu gelişimi takip eder ve elde etiği bilgileri günlük olarak doktor ve hastalarla paylaşır. Donör bir bağışta bulunmuş olduğu için, tüm bağışlardaki gibi, bağış sonrasındaki hiçbir süreci bilme hakkı bulunmamaktadır. Bu sebeple, bağış sonrasında bağışçıya, hasta veya embriyo gelişimi ile ilgili herhangi bilgi verilmez.

Embriyo gelişimi sürecinde kadın hastaya rahim iç duvarın gebeliğe hazırlanabilmesi için olgunlaştırıcı ek hormon takviyesi başlanır. Bu takviyeler, vajinal jel, fitil, hap ya da iğne formatında olabilir. Kullanılacak ilaçların seçimi ve dozaj hastanın klinik durumuna göre belirlenir.

Embriyo transferi: Embriyolar transfer için uygun olgunluğa ulaştığında embriyo transferi işlemi yapılır. Bu işlem, eğer serviks yani rahim ağzına veya rahme ait ciddi bir problem yok ise ağrısız ve oldukça kolay bir işlemdir ve anestezi ihtiyacı gerektirmez. Kadın hastamızın embriyo transferi işleminde uyanık olması ayrıca bu özel ana tanıklık etmesi sebebi ile motivasyonu arttırmakta ve gebelik başarısı için faydalı olmaktadır. Bu nedenle, merkezimizde sadece gerekli durumlarda anestezi uygulamasına başvurulmaktadır

Embriyo transferi işleminde infertilite uzmanı tarafından hastaya uygun bir özel kateter vasıtası ile rahim ağzından rahme ulaşılır ve transfer edilmesi planlanan embriyolar rahim içerisinde gebelik için en uygun alana nakledilir. Transfer için en sık kullanılan embriyo gelişim günleri üçüncü ve beşinci günlerdir. Embriyolar dış ortamda kaldıkça güçlü olanlar dayanmakta ve güçsüz olanlar elenmektedir, bu durum gebelik şansını arttıran bir durum olsa da, bazen gebelik verebilecek embriyoların da kaybına neden olabilmekte ve embriyo sayısını azaltmaktadır. Bu sebeple, hastanın embriyo transfer gününe karar verirken hem embriyoların durumuna, hem de hastanın klinik durumuna göre doktor, embriyolog ve hastanın görüşmeleri ile karar verilmesi en sağlıklı sonucu elde etme şansını arttıracaktır.

Transfer edilecek embriyo sayısı da karar verilmesi gereken bir diğer unsur olup, transferlerde sağlık açısından 3 embriyodan fazla transfer yapılması, çoğul gebeliğe bağlı riskleri arttıracağından önerilmemektedir. Birçok ülkede transfer edilecek embriyo sayısı 1 ya da 2 olarak sınırlanmış olmakla beraber Kıbrıs gibi bazı ülkelerde transfer edilecek embriyo sayısı üst sınırı 3 olarak belirtilmektedir. Transfer edilecek embriyo sayısı arttıkça, elde edilecek gebelik olasılığı da artmaktadır. Bu sebeple, hastalar seçeneklerinin doğru değerlendirileceği, ve 3 embriyoya kadar transfer yapılabilen ülkelerde tedavi olmayı tercih edebilmektedirler. Tabi ki, hastalar yapılacak tedavi gibi, transfer edilecek embriyo sayısına karar verme sürecinde de doğru yönlendirilmeli ve transfer önecesinde tüm olasılıklar hastalar ile görüşülmelidir. Merkezimizdeki genel uygulama, hastanın kliniği, tedavi biçimi ve hastanın öncelikleri göz önünde bulundurularak sayıya doktor ve hastaların birlikte karar vermesi şeklindedir.

Embriyo transferi günü, transfer edilmesi planlanan embriyolar ek bir ücret talep edilmeden merkezimizdeki laboratuarda embriyo glue ( embriyo yapıştırıcısı ) içerisine yerleştirilmektedir. Bu şekilde embriyoların tutunma şansı daha da arttırılmaktadır. Embriyo transferinden hemen önce, gebelik şansını bir miktar daha arttırmak için uygun embriyolara asiste hatching işlemi ek bir ücret talep edilmeden standart olarak yapılmaktadır. Bu işlemde, embriyoyu saran zar belirli bir noktadan özel bir lazer vasıtası ile inceltilmekte ve tutunma başarısı arttırılmaktadır.

Hastalarımıza iyi kalitede yumurta garantisi sunduğumuz için, erkek hastamızın spermi ile ilgili ciddi bir sıkıntı ile karşılaşılmazsa genellikle merkezimizde hastalarımızın artan birinci kalitede embriyosu olabilmekte ve hastalarımızın onayı ile bu embriyolar hastalarımız adına saklanabilmektedir. İyi ve fazla gelen embriyoların saklanması, hem gebelik elde edilemezse hastalarımıza çok uygun şartlarda ikinci bir fırsat sunacak, hem de gebelik elde edilirse tamamen aynı genetik kardeşlik şartlarında bebeklerine kardeş yapma şansını elde etmiş olacaklardır.

Yumurta donasyonu tedavisinin kaç gün süreceği, hem kadın hastanın, hem de donörün tedavisi ile ilgilidir. Bir yandan kadın hastamızın endometrium yani rahim iç duvarı gebeliğe hazırlanırken, bir diğer taraftan eş zamanlı olarak donör de hastamız için yumurta geliştirmektedir. Bu nedenle, seçilmiş olan bağışçı ile hastanın varsa adet döngülerinin uyumlu olması gerekmekte ve her iki bireyin de senkronize olmuş adetine göre, hastamız adet görmüyorsa da donörün adetine göre tedavi planı hazırlanmaktadır. Tedavi süreci tedavi protokolüne göre yaklaşık 17-21 gün arasında sürer. Uzun protokol ile baskılama uygulanması gereken hastalarımızda ise tedavi adet görmeden önce başlar ve toplam tedavi süresi yaklaşık 24-28 gün olur. Hastalarımızın büyük bir kısmı Kıbrıs dışından gelerek tedavi gördükleri için, Kıbrıs’taki kalış süresini kısaltmak için, hastalarımızın sadece ilaç kullanımı ve ultrason takiplerinin yapıldığı süreci hastalarımızın bulunduğu yerde tamamlatılmaktadır. Tüm bu süreç boyunca tedavi protokolü ve ilaç kullanımları doktorumuz tarafından belirlenmekte, hastalarımızın kendi doktorlarında yaptıracakları muayenelerin sonuçlarına göre de doktorumuz tarafından tedavi şekillendirilmekte, gerekli ilaç dozlamaları uzaktan yapılmaktadır. Hastalarımızın doktorlarından tam olarak ne isteyecekleri kendilerine yazılı olarak verilmektedir. Bir yandan donörü takip eden ve tedavisini düzenleyen infertilite doktorumuz yumurtalar beklenen olgunluğa ulaştığında, hastalarımızı Kıbrıs’a getirmekte ve tüm tüp bebek işlemleri Kıbrıs’ta tamamlamaktayız. Bu şekilde hastalarımızın Kıbrıs’ta kalmaları gereken süre, transfer gününe bağlı olarak 6 ila 8 gün arasında olmakta ve kalış süresi çok daha uygun hale gelmiş olmaktadır.

Yumurta bağışında bulunacak kişi için, KKTC Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği kriterler çerçevesinde başvuru kabul edilir. Bağışçı olabilmek için 20-35 yaş aralığı arasında olma şartı yasal olarak aranmakta olup, başarının ve elde edilen yumurta kalitesinin yüksek tutulabilmesi için doktorumuzun kontrolünde yapılan görüşmelerde 20-29 yaş aralığındaki başvurulara öncelik verilmektedir.

Donörlerde araştırılan bir diğer konu da genetik özellikler ve kalıtsal hastalıklardır. Bu araştırmada öncelikle detaylı alınan aile öyküsü sonrasında bağışçının karyotip analizi ( kromozom sayı anomalisi taraması) ve bölgede toplumsal olarak görülebilecek genetik hastalıklar açısından (Talasemi, Orak hücreli anemi gibi Akdeniz Bölgesi’nde daha sık görülen hastalıklar) kan taraması yapılır. Alınan öyküde şüpheli bir durum ile karşılaşılır ise, şüphe duyulan hastalıklar için de ek aramalar yapılır ve sadece taramaları tamamen normal bulunan kişiler bağışçı olabilir.

Bağışçılarda araştırılması zorunlu olan bir diğer konu da enfeksiyon hastalıklarıdır. Her ne kadar bağışçılarımızın büyük bir kısmı üniversite öğrencileri olsa da, tüm bağışçı adayları Hepatit B, Hepatit C, HIV ve Sifiliz gibi enfeksiyon hastalıkları yönünden tüm bağışlar öncesinde taranmakta ve yalnızca enfeksiyon testleri negatif tespit edilen bağışçılar tedaviye başlatılmaktadır.

Bağışçı olma öncesinde tüm adaylar ayrıca, uzman doktor tarafından görüşmeye alınmakta, kan grubu gibi bazı genel özellikler taranmakta, detaylı özgeçmiş ve tıbbi öyküsü alınmakta, bağışçının detaylı psikolojik değerlendirmesi yapılmakta, ayrıca jinekolojik muayenesi yine infertilite uzmanı tarafından yapılmakta ve sadece tüm değerlendirmelerden geçen adaylar bağışçı olarak kabul edilmektedir.

Tüm bu değerlendirmeler, hem bağışı alacak olan hastalarımızın korunması, hem de bağışçı adayının sağlığının korunması açısından çok önemlidir. Bu sebeple, doktorumuz tarafından yapılan tüm tıbbi değerlendirmeler yazılı olarak hasta dosyalarında saklanmakta ve arşivsel bilgiler Sağlık Bakanlığı ile koordineli şekilde yürütülmektedir.

Tüm bağış tedavilerimizde, bağışçılarımıza da, yaptıkları bu ciddi gönüllülüğe yakışacak şekilde hastalarımıza gösterdiğimiz özen ve ilgiyi göstermekte, aynı kalitede ilaç ve tedavi metodlarını kullanmakta, bu şekilde donör yumurta bağışlarında maksimum başarının yanısıra donörlerimizin sağlığını da tamamen güvence altına almaktayız.

Yumurta donasyonu, merkezlerde her zaman aynı itina ile yürütülmesi gereken bir konudur. Konunun hassasiyeti sebebiyle, hem donör ile ilgili tüm bilgilerin alınması, hem donör eşleştirilmesi hem de hastanın ve bağışçının tedavilerinin aynı infertilite uzmanı tarafından yürütülmesi başarı şansını ve tedavi güvenilirliğini maksimuma taşıyan bir unsurdur.

Yumurta nakli tedavisinin çok önemli parçalarından birisi de donör yani bağışçının belirlenmesi ve tedavi alacak hasta ile senkronize edilmesidir. Donör her ne kadar tüm testlerden ve değerlendirmelerden geçmiş bile olsa, hastaya uygun donörün belirlenmesinde birkaç unsur daha göz önünde bulundurulmalıdır. Bunlardan birisi, bağışçının fiziksel özelliklerinin alıcı hasta ile uyumlu veya istediği özelliklere uyumlu olmasıdır. Tabi ki çocuğun tüm özellikleri yumurtadan kalıtılmamakta, yarı özellikler de babadan geçmektedir ancak yumurtayı bağışlayan kişinin genetik aktarımlı fiziksel özelliklerinin uyumlu olması, çocuğun kadın hastamıza da oldukça benzemesine yardımcı olacaktır. Genellikle uyumlu olması için taranılan özellikler ten rengi ve tonu, saç rengi ve tipi, göz rengi, ırk, boy, vücut yapısı, yüz şekli gibi özelliklerdir. KKTC yasasında bağışçının kimliğini ifşa eden hiçbir özelliğin paylaşılamayacağı ve donörün anonim olması zorunluluğu bulunduğundan, hem hastanın hem de bağışçının güvenliğini korumak adına bağışçı fotoğrafları hastalar ile paylaşılamaz. Doktor hastaların fiziksel özelliklerine uygun olacak donörler arasından en uygun bağışçının belirtilen özelliklerini hastalar ile yazılı veya sözlü olarak paylaşmakta ve bu şekilde karar alınmaktadır.

Bağışçılarda uygunluk taranan bir diğer özellik de kan grubudur. Çocuğun kan grubunun, anne ya da babası ile uyumlu olması, hem ileride kan bağışı yönünden çocuğun daha güvende olmasını sağlamakta, hem de yumurta bağışı tedavisini çocukları ile paylaşmayacak ebeveynlerimizin zor durumda kalmasının önüne geçmektedir. Yine de kan grubu uyumu, tedavilerin başarısını arttıran bir unsur değildir, ve kan grubu uyumsuz olsa da, hasta özellikle istiyor ise farklı kan grubundan bir bağışçı ile de, hastanın onayı ile tedavi yapılabilir.

Bağışçıların ayrıca değerlendirilen özellikleri arasında kişilik özellikleri, meslek, eğitim durumu gibi sosyal değerlendirmeler de bulunmakta, seçimler yapılırken bu özelliklerin de mümkün mertebe uyumu değerlendirilmektedir.

Adet gören hastalar için bağışçı seçiminde çok önemli olan bir başka özellik adet tarihleridir. Çünkü taze yumurta ile yapılacak tedavilerde seçilen donörün de hasta ile aynı zamanlarda adet görmesi ve aynı dönemde tedavi alması gerekir. Adet görmeyen hastalarda ise sadece donörün adet tarihlerine göre tedavi günleri belirlenir. Doktorumuz kontrolünde yapılan tedavilerde tedavi başarısının arttırılabilmesi için donörlerin adet düzenlerinin çok kaydırılmamasına dikkat edilmektedir, bu şekilde yumurtlama düzeni bozulmayan bağışçıdan maksimum kalitede yumurta elde edilmesi mümkün olabilmekte ve başarı için de bu yöntem öncelikle tercih edilmektedir. Bu sebeple, adet düzeni hiçbir şekilde uyumlu olmayan hastaların senkronize edilmesi ya uzun zamanda yapılmalı, ya da başka bir donör eşleştirilmesi hastaya önerilmelidir.

Donörlere uygulanan yumurta geliştirme tedavisi sonrasında belirli bir sayıda yumurta elde edilmesi planlanır. İstenilen sayı ve kalitede yumurtanın elde edilmesinde birkaç unsur belirleyicidir. Bunlar; donörün yaşı, donörün yumurtalık yani over rezervi, donörün yumurtalıklarının dinlenmiş olması, donöre uygulanan tedavinin ve takibin kalitesi, kullanılan yumurta geliştirme ilaçlarının kalitesi ve doğru kullanımı ve donörün uyumudur. Tüm bu parametrelerin doğru birleştirilmesi yumurta donasyonu başarı oranlarını en yüksek seviyeye çekecektir.

Merkezimizde, yukarıda belirtilen tüm parametreler titizlikle değerlendirilmekte ve konusunda uzman doktorumuz tarafından hastalarımız için en optimum tedaviler düzenlenmektedir. Bu şekilde garantili yumurta donasyonu tedavileri ile hastaların bir tedavi sürecinde ihtiyacı olacak olandan daha fazla sayıda yumurta hastaya garantilenmiş olur, yani hastalarımıza son anda az sayıda yumurta çıkması gibi kötü sürprizler tamamen önlenmiş olur. Ayrıca merkezimizde, prensip olarak sadece bir tedavi için gerekecek yumurta sayısından çok daha fazlası hastaya ek bir ücret talep edilmekten sunulmakta olup, sperm ile ilgili ciddi bir problem izlenmediği takdirde hastalarımızın büyük bir kısmının tedavi sonrasında saklayabileceği ve ikinci bir tedavi yapabileceği iyi kalitede embriyoları olması sağlanmaktadır. Bu şekilde hastalarımız, sadece donmuş embriyo transferi tedavisi ile ikinci bir tedavi olabilmekte, ya ikinci bir şans elde etmekte, ya da çocuklarına kardeş yapmak için çok daha uygun bir şekilde ikinci bir tedavi hizmeti alabilmektedir.

Yumurta donasyonu, psikolojik anlamda hastaları etkileyen bir süreçtir ve çok detaylı bilgilendirmeler hastaların rahatlamasını ve tedavinin daha uyumlu olmasına katkı koymaktadır. Yumurta donasyonunda DNA aktarımı sebebi ile aktarılan yumurta ile beraber bağışçının bazı kalıtsal özellikleri çocuğa geçecektir. Bu sebeple, donörün seçimi aşamasında, donör ile kadın hastamız arasında ne kadar çok benzerlik sağlanırsa çocuğun anneye benzeme olasılığı da o kadar arttırılmış olur. Yani, yumurta donasyonundaki donörün seçiminde kadın hastamıza benzer özellikler gösteren bir donör seçildiğinde, çocuk bağışçının özelliklerini yani anne ile uyumlu özellikleri taşıyacak, ve dolayısı ile annesine de benzeyecektir. Bir diğer yandan, çocuğun genetik özelliklerinin yarısı da babanın sperminden aktarılacağı için çocuk aynı oranda babasına da benzeyecektir.

Yumurta nakli sonrası da tedavinin kendisi kadar önemlidir. Çünkü alınabilecek bazı önemleler hem tedavinin başarı şansını arttırmakta, hem de sorunsuz bir hamilelik sürecine katkı koymaktadır. Bu nedenle, hastalarımızın sadece tedavi sürecinde değil, öncesinde ve sonrasında da profesyonel desteğimizi vermeye devam etmekteyiz.

Yumurta donasyonu tedavisinde gebelik başarısını etkileyen faktörler, donörün yumurtalık rezervi ve kalitesi, donörün yaşı, donöre uygulanan tedavi kalitesi ve elde edilen yumurta kalitesi, erkek hastanın sperminin sayı ve kalitesi, kadın hastanın rahim durumu, kadın hastanın ilaç kullanımına uyumu, çiftteki stres durumu, transfer edilen embriyoların kalitesi ve sayısı ve doktor ile laboratuarın teknik kalitesidir. Embriyo transferi sonrasında hastaların sürecin uyumunu devam ettirmeleri başarıyı arttıracak bir faktör olacaktır.

Sık sorulan sorulardan birisi de embriyo transferi sonrasında nelerin yapılması gerektiğidir. Transferden sonra 1-2 saatlik bir istirahat önerilmekte, sonrasında sakin bir gün geçirilmesi önerilmektedir. Transferden sonraki günler süreci sürekli yatarak beklemek gebelik başarısını arttırmayacağı gibi, stres sebepli tutunmama olasılığını da arttırabilir. Bu sebeple, hastalarımızın transfer sonrasında potansiyel bir gebe kadar hareketli olmalarını önermekteyiz.

Bütün yardımla üreme tedavileri sonrasında olduğu gibi, bu tedavilerimizden sonra da, rahmin kasılmasına neden olabilecek ada çayı, yeşil çay gibi çayların ve kafein ihtiva eden kahve ve kola gibi ürünlerin tüketilmemesini öneriyoruz. Ayrıca, beslenmede, gaz ve şişkinliğe neden olacak gıdalardan korunmak hasta konforunu arttırdığı için ayrıca önerilmektedir.

Kanda gebelik testi olan B-Hcg testi, transferden 12 gün sonra yapılarak hastamızın gebe kalıp kalmadığı anlaşılmaktadır. Önerilen tarihten önce yapılan testler, hem değer daha düşük çıkabileceği için yanlış yönlendirmelere neden olabilmekte, hem de bazı durumlarda hasta gebe kalmış bile olsa test henüz pozitifleşmemiş olabileceği için gereksiz üzüntülere sebep olarak düşüğü arttırabileceği için önerilmemektedir. Hastamız testi önerilen günde yaptırarak sonucu mutlaka doktora iletmelidir. Doktorumuz gerekli değerlendirmeyi yaparak gebelik durumu hakkında detaylı bilgi verecektir. Test sonucu pozitif olan hastanın gebeliği tespit edilmiş olur ve hastamızdan iki gün sonra test tekrarı önerilir, bu şekilde değerdeki artış oranına bakılarak gebeliğin gidişatı hakkında bilgi alınarak ultrason günü belirlenir. Bu hastalarımız test sonucundan sonra da ilaçlarına aynen planlandığı şekilde devam etmeli, doktorumuz önermedikçe hiçbir ilacı azaltmamalı ya da kesmemelidir. İlaçlarla ilgili düzenlemeler hala doktorumuzun sorumluluğunda olup, zamanı geldiğinde ilaçların düzenlenmesi ve değişimleri rutin olarak yapılmaktadır.

Bütün tüp bebek tedavilerinde olduğu gibi, yumurta donasyonu ile tüp bebek tedavisinde de test sonucu pozitif olabileceği gibi negatif de olabilir. Sonucun negatif izlendiği şüpheli durumlarda test tekrarı istenebilir. Kesin negatif sonucu teyit edilmiş hastalara kullanmakta olduğu ilaçlar bıraktırılır ve gebeliğin neden elde edilemediğine yönelik detaylı dosya incelemesi ile mevcut durma göre yapılabilecek araştırmalar ile varsa alınabilecek ek önlemler belirlenir, bu şekilde eğer yapılacaksa ikinci bir denemedeki gebelik şansının arttırılması hedeflenir.

Kıbrıs’ta yumurta nakli yasaldır ve ilgili yasalar ve tüzükler ile hastalar koruma altındadır. Merkezimizde tüm yumurta donasyonu tedavileri KKTC Sağlık Bakanlığı’nın kontrolü ve denetiminde yapılmaktadır. Tedavilerimizde nikah şartı aranmamakta olup, kendilerini çift olarak belirtmiş tüm hastalarımızı bu şekilde kaydetmekte, erkek hastanın spermi ile döllenmiş donör yumurtalarından oluşan embriyoları da kendi adlarına tamamen yasal olarak kaydetmekteyiz.

Ayrıca yumurta donasyonuna ait belirtilmesi gereken bir diğer unsur da, yumurta bağışçısının Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenmiş tüm enfeksiyon taramalarının, genetik taramalarının, ve psikolojik değerlendirmesi ile kan grubu gibi temel taramalarının yapılmış olması gereklidir. Merkezimize kabul edilen tüm yumurta donörlerine, yumurta bağışı öncesinde bu tetkikler yapılmakta ve sonuçları tamamen sağlıklı izlenen bağışçılar merkezimizde bağış yapmak için kabul edilmektedir.

Yumurta bağışlı tüp bebek tedavisinde tam hasta gizliliği korunmakta ve hastalara ya da donörlere ait hiçbir kimlik bilgisi ile tedavi detayı paylaşılmamaktadır. Bu konuda çok sıkı kontrolün yapılmasının sebebi, hem donörün aileyi, hem de ailenin donörü tespit etmemesini garantilemek, bu şekilde hem donörü hem de hastaların güvenliğinin tam olmasını sağlamaktır. Ayrıca bilgilerin üçüncü şahıslar ile de paylaşılmamasının sebebi, hastalarımızın büyük bir kısmının bu tedavilerini gizli tutma isteklerine saygı duymamız ve hastalara ait bilgilerin tamamen yasal çerçevede saklanmasına özen göstermemizdir.

Yasa gereği web sitemiz üzerinden yumurta bağışlı tüp bebek fiyat bilgisi paylaşamıyoruz. Detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.