Embriyo donasyonu nedir ?
Bu soru aslında yumurta ve sperm donasyonu nedir şeklinde sorulduğunda daha açıklayıcı olabilmektedir, çünkü embriyoyu oluşturan yapılar yumurta ve sperm hücreleridir ve embriyo danasyonu da yumurta ve spermin bağışçıdan alındığı tüp bebek tedavisidir. Yani bu tedavi; yumurta hücresinin bir bağışçıdan alındığı, ve hastalarımızın seçtiği bir sperm örneği ile döllendiği tedavide oluşan embriyolar yani hücre safhasındaki bebeklerin hastamızın rahmine transfer edilmesi tedavisidir. Bu süreçte kadın hastanın rahmi transfer öncesinde gebeliğe hazır hale getirilmekte ve bu şekilde gebelik başarısı oldukça yüksek olmaktadır. Sperm bağışı, sperm üretimi olmayan veya bir sebeple sperm örneği kullanılamayan erkek hastalar için ve erkek partneri olmayan kadın hastalar için çocuk sahibi olabilmenin tek seçeneği olmakta, aynı anda kadın hastanın da yumurta üretiminin tükenmiş olduğu veya belli tıbbi sebepler ile yumurtalarının kullanılamadığı durumda yumurta bağışı alması ile hastalarımıza ailelerini bir evlat ile taçlandırabilme olanağı sunmaktadır. Bu tedavimizde de amacımız, doğru hasta grubuna doğru tedaviyi sunarak en yüksek başarıyı hastalarımıza verebilmektir. Tüm bu süreçte, konunun hassasiyetini göz önünde bulundurarak, hastalarımızın gizliliğini de tam olarak korumayı hedef edinmekteyiz.
Embriyo donasyonu nerede yapılır ?
Yumurta ve sperm donasyonu yani embriyo donasyonu tedavisi, yasla olarak yumurta ve sperm hücresi bağışı yapılabilen ülkelerdeki, lisanslı tüp bebek merkezlerinde yapılabilir. Bağış alınan tedavilerin yasal ülkelerde yapılması, hem hastanın korunabilmesini, hem bağışçıların doğru ve düzenli takibini, hem de şeffaflığı sağladığı için hastalar için dikkat edilmesi gereken bir husustur. Biz, tüm tedavilerimizi Kıbrıs’ta, Sağlık Bakanlığı onayı ile yapmakta ve hastalarımıza yasal garanti sunmaktayız. Yani Kıbrıs’ta yumurta ve sperm donasyonu yapmak tamamen güvenilirdir. Yumurta ve sperm bağışı tedavileri, diğer bazı ülkelerde de yapılabilmesine rağmen, Kıbrıs hem Avrupa ve Asya’daki benzerlerine nazaran çok daha ekonomik olması, hem de yasal çerçevesi sebebi ile benzerlerinden çok daha yüksek başarı oranlarına sahip olması sebebi ile tercih edilmektedir. KKTC’de konuşulan dilin Türkçe olması ve İngilizce’nin adada yaygın olarak biliniyor olması sebebi ile hem Türkiye, hem de tüm Avrupa ve Ortadoğu’dan hastaların tercih sebebi olmaktadır. Kıbrıs, embriyo donasyonu tedavisinde dünyada tercih edilen bir ülkedir.
Bu tedavilerin yapıldığı tüm merkezlerde ithal edilen sertifikalı spermlerin kontrollü olarak saklanabileceği tank sistemi bulunmalı ve bu sistemin güvenliği tam olarak sağlanmalıdır. Ayrıca, tedavileri uygulayan kişilerin de alanında eğitimlerini tamamlamış, gerekli diploma ye da sertifikası bulunan uzman doktorlarca yapılması gereklidir. Merkezimizdeki doktorumuz Yrd.Doç.Dr. Burcu Özbakır, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olup, İngiltere’den konu üzerinde Diploma sahibi adadaki tek doktordur.
Embriyo donasyonu kime uygulanır ?
Yumurta ve sperm nakli tedavisi sadece gerçekten yumurta ve sperm bağışını bir arada alma zorunluluğu bulunan hastalara uygulanmaktadır. Özetle, sadece gerekli durumlarda yumurta ve sperm hücresi bağış olarak hastalarımıza sunulmaktadır. Yumurta almanın kadın hasta için bir zorunluluk olduğu, beraberinde ya erkek hastanın da sperm bağışı almasının gerekliliği veya erkek partnerin bulunmadığı durumlarda hem yumurta, hem de sperm hücresi bağışı alınması hastalarımızın evlat sahibi olabilmesinin tek çözümü olmaktadır. Bu sebeple, yumurta bağışı alma gereklilikleri ve sperm bağışı alma gereklilikleri ayrı ayrı aşağıda belirtilmektedir:
Sperm bağışı almanın zorunluluk olduğu durumlar:
- Erkek hastadan dölleme kapasitesinde spermin hiçbir yolla elde edilememesi
- Erkek hastanın çocuklarına genetik olarak aktarabileceği bir hastalığının olması
- Erkek hastanın çocuklarına veya partnerine aktarabileceği HIV, HCV gibi ciddi bir hastalığının olması
- Önceki tedavi öykülerinde erkek hastanın sperminden kaynaklanan tekrarlayan dölleme başarısızlığı
- Erkek partner olmaması
Yumurta bağışı almanın zorunluluk olduğu durumlar:
- Kadın hastanın yumurtalık kalitesinin çok azaldığı veya yumurtalık rezervinin erken tükenmiş olması ( erken menopoz )
- Kadın hastanın yumurtalık rezervinin yaşa bağlı olarak çok azalmış veya tükenmiş olması
- Kadın hastanın çocuklarına genetik olarak aktarabileceği bir hastalığının olması
- Kadın hastanın yumurtalık rezervini tüketen genetik bir hastalığının olması (örneğin Turner Sendromu)
- Kadın hastanın kemoterapi veya genital bölgesine radyoterapi almış olması sonucu yumurtalıktaki yumurta yapısının veya rezervinin bozulmuş olması
- Kadın hastanın yumurtalıklarının doğuştan olmaması veya alınmış olması ya da zarar görmüş olması
Embriyo donasyonu için yaş sınırı var mıdır ?
Yumurta ve sperm donasyonu almak için bir yaş sınırı bulunmamakla beraber, kadın hastanın gebeliği taşıyabilmesi ve sağlam sağlıklı şekilde çocuğunu kucağına alabilmesi için kadın hasta başvurularında bazı yasal düzenlemeler mevcuttur. 45 yaş altındaki kadın hastalada direkt olarak tedavi yapılabilirken, 45 yaş ve üzeri tedavilerde bazı taramaların yapılması ve Sağlık Bakanlığı’na hastanın gebe kalmasında ek bir sakınca bulunmadığının gösterilmesi yani kadın hastanın genel sağlık durumunun gebe kalmak için yeterli olduğunun gösterilmesi gereklidir. Tedavinin biçiminden bağımsız olarak, ilgili yasada belirtilen ve 45 yaş ve üzerindeki hastalarda tamamlanması istenen bazı analizlerin yapılması ve bu analiz sonuçları ile Sağlık Bakanlığı’ndan onay alınması zorunluluğu mevcuttur. Bu kontrol ve onayın tüp bebek tedavisi başlamadan alınması; hem hastanın güvenilir bir şekilde tedavi olmasını, hem de tedavinin yasal zeminde yapılmasını sağlamaktadır. İlgili yasada 50 yaş ve üzerindeki başvurularda, kadın hastanın ciddi sağlık problemleri bulunması halinde, Sağlık Bakanlığı başvuru dosyasına ek olarak hastalar ile yüzyüze görüşmek isteyebilir. Bu durum çok nadiren karşılaşılmakta, uzman doktorumuzun ön tetkikler ve başvuru öncesinde gerekli görmesi halinde alınan bazı sağlık tedbirleri ile onay süreci oldukça kolay geçmektedir. Bu nedenle, merkezimizde hastalarımızın tüm tıbbi süreçleri bizzat uzman doktorumuz tarafından ilerletilmekte ve bu şekilde başarı şansı çok daha yükseklere çekilebilmektedir.
Embriyo donasyonu tedavisi nasıl yapılır ?
Embriyo bağışı ile tüp bebek tedavisi, hem yumurta hem de sperm hücresinin bağış olarak alındığı hassas bir tedavi olup, hastaların tedavi öncesinde, tedavi sürecini bilmesi, tedavinin çok daha uyumlu ve senkronize gitmesine ve gebelik şansının yükselmesine olanak sağlar. Ayrıca hastaların tedavi öncesinde yeterli bilgiyi alabilmeleri ancak uzman doktorun hastanın klinik durumun tam olarak anlamış ve hastaya özgün tedavi planı sunmuş olması ile mümkün olabileceğinden doktor yönetimli tedavilerde hastaların gebelik başarısı çok daha yüksek olmaktadır. Merkezimizde, konusunda uzman doktorumuz, hastalarımızın tüm bilgi ve tetkiklerini detaylı incelemekte ve hastaya özel tedavi öncesi hazırlık ile tedavi planları sunmaktadır. Hem yumurta, hem de sperm bağış olarak alınacağından, her iki bağış hücresinin alınışının da önceden organize edilmesi ve kontrollü tedaviler yapılması başarıyı getiren bir diğer unsurdur. Bu tedavilerde yumurta bağışı ve sperm ile dölleme işlemi hastanın rahim iç duvarı gelişimi ile eş zamanlı yapılabileceği gibi önceden de embriyolar hazırlanıp hasta adına saklanabilir ve endometrium hazır olduğunda kullanılabilir. Her iki yönetiminde riskleri mevcut olup, hastalarımız için hangi metodun daha güvenli ve iyi olacağı, hastalarımızın klinik durumlarına göre belirmenmektedir.
Hastalarımız bir tedaviye başlamadan önce yapılması gereken tüm araştırmaları tamamlamış olmalıdır. Bu araştırmalar muayene veya tetkikler olabilir. Bu araştırmaların tek amacı hastalarımızın gebelik elde edecek sağlığa veya sağlıklı bir gebelik süreci geçirebilecek en uygun şartlarda olmalarını sağlamak olduğundan tetkikler tedavi başlamadan tamamlanmış ve doktorumuzca gerekli önlemler alınmış olmalıdır.
Embriyo donasyonu tedavisi sürecinde bir yumurta donörünün yumurta geliştirmesi ve toplanması ile sertifikalı spermin ithali ve saklanması gibi süreçler gerektirdiğinden, bağışçıların tedavisi başlamadan önce hastaların tedavi netleştirilmiş olmalıdır.
Yumurta ve sperm donasyonu ile tüp bebek tedavisinin tedavi aşamaları aşağıda detaylı şekilde anlatılmıştır:
Rahim iç duvarı olgunlaştırma: Embriyo bağışı ile tüp bebek tedavisi adet gören hastalarda hastanın adeti ile başlar. Adet görmeyen hastalar için tedavi herhangi bir zamanda başlatılabilir. Eğer yumurta bağışçısı ile senkron hareket edilecek ise, bağışçının adetinin de hastanın adeti ile uyumlu olması istenir. Adet görmeyen hastalarda, donörün adet görmesi ile tedavi başlatılabilir. Özellikle iyi sayıda embriyo garantisi istenen, iç duvar gelişminin öngörülemediği sağlık durumları bulunan hastalarda, donör bulunmasının zor olduğu durumlarda veya uzak ülkelerden gelen hasta grupları için donöre önceden yumurta geliştirerek seçilmiş bağışı spermi ile dölleyip hasta adına saklamak ve rahim iç duvarı olgunlaştığı zaman kadın hastaya embriyo transferini yapmak mümkündür. Bu yöntem, seçilmiş hasta gruplarında gebelik başarısını arttırabilmektedir.
Rahim iç duvarı, transfer edilecek embriyonun tutunacağı ve gebeliğin gerçekleşeceği yerdir. Bu sebeple, rahim iç duvarının doğru kalınlaştırılıp olgunlaştırılması çok önemlidir. İlk tedavi genellikle hap tedavisi olarak başlamakta ve kullanılacak ilaçların tipi ve dozajına , hastanın raim durumu, yaşı ve tıbbi öyküsüne göre karar verilmektedir. Tedaviye başlanılan hasta istenilen aralıklar ile endometrium yani rahim iç duvarı ölçümü yaptırır ve bu bilgi ile gerekirse ilaç dozlarına ayarlamalar yapılır. Muayenelrin vajinal ultrason ile yapılması çok daha net bir görüntü sağlayacağı için, daha doğru tedavi imkanı sunmaktadır. Bu sebeple, muayenelerin abdominal yani üstten değil vajinal ultrason ile yapılmasını önermekteyiz. Hastanın kullandığı hormon ilaçları rahim iç duvarını hem kalınlaştırır, hem de dokunun kanlanması ve beslenmesini artırarak gebeliğin oluşma şansını arttırır. Rahim adet görmeyen hastalarda bile bu hormon tedavisine çok iyi yanıt vermekte ve uygun tedavi ile genç bir rahim yapısına geri dönmektedir. Hastaların çok büyük bir kısmı Kıbrıs dışından geldiği için bu ön muayeneleri bulundukları yerde yaptırmaları ve doktorumuza gönderecekleri bu muayene bilgileri ile doz ayarlamalarının uzaktan yapılması, hastanın Kıbrıs’ta kalış süresini kısaltarak daha konforlu bir süreç geçirmesini sağlayabilmektedir.
Muayenesiz takipler ve körleme ilaç doz artışları yapılan tedavilerde, hastanın rahim gelişimine göre değil de ortalama bir tedavi verildiği için başarı da ancak ortalama olmaktadır. Bu nedenle, tüm tedavilerimizde, periyodik aralıklarla muayene yapılması ve doktorumuzun önerileri ile doz değişimlerinin yapılması sağlanarak gebelik başarımızı maksimumda tutmaktayız.
Merkezimizde hazırlanan tedavilerde, kadın hastamıza hormon tedavisinin yanı sıra ihtiyaca göre antibiyotik, kan sulandırıcı, vitamin, bağışıklık sistemini düzenleyici ilaçlar eklenerek tedavi hastaya göre düzenlenmektedir.
Kadın hastamızın rahim iç duvarı hazırlanırken, hastamız için belirlenmiş olan donöre tüp bebek etdavilerinde yumurta geliştirmek için kullanılan ilaçlar başlanır. Bağışçının geliştireceği yumurta kalitesi ve sayısı, bağışçının yaşına, bağış öyküsüne, yumurtalık rezervine, kullanılan tedavi çeşidi ve ilaçlarına bağlıdır. Merkezimizde 21-29 yaş aralığındaki donör bağışlarına öncelik verilmekte, donör kabul edilmeden önce yumurtalık rezerv taraması dahil birçok araştırma yapılmakta, sık bağışta bulunan donörler kabul edilmemekte ve donörün tedavisi bizzat doktorumuz tarafından planlanmakta ve uygulanmakta, tedavi sürecinde de hastalara kullanılan birinci sınıf rekombinant ilaçlar ile tedavi yapılmaktadır. Donörlerin tedavilerinde maliyeti düşürmek için ucuz ve düşük kalitede ilaç kullanımı sık görülen bir durum olup, bu durum gebelik başarısını tabi ki etkilemektedir. Merkezimizde, donörlere en iyi kalitede rekombinant ilaçlar kullanılmakta, bu şekilde en yüksek başarı sağlanmaktadır.
Bağışçının tedavisi sonrasında yumurtalar istenen olgunluğa geldiğinde donöre çatlatma iğnesi yapılır ve iğne yapılışından 34-36 saat sonra yumurtalar toplanır. Yumurtalar toplanacağı zamanda kadın ve erkek hastamız Kıbrıs’ta bulunmalıdır. Bu sebeple, donörden yumurtaların toplanmasından bir gün önce Kıbrıs’ta bulunmalarını tedavimizin güvenliği açısından istiyoruz. Yumurta toplanmasından bir gün önce veya en geç yumurtaların toplanması sabahında, doktorumuz hastalarımızla görüşmekte ve her şeyin yolunda olup olmadığını görmek için kadın hastamızın muayenesini yapmaktadır. Bu şekilde işlem öncesinde hem son kontrol yapılmış ve endometrium yani rahim iç duvarı kalınlığı değerlendirilmiş olur, hem de doktorumuz tarafından transferde kullanılacak olan kateterin seçimi yapılır. Bu şekilde hastamızın embriyo transferinde en uygun şartlarda işlem yapılabilmesi için gerekli hazırlık önceden yapılabilir. Bu doktor görüşmesinde ayrıca hastalarımız işlemler başlamadan, akıllarındaki tüm sorulara yanıt bulabilmektedir.
Donörün yumurtalarının toplanması: Yumurtaları olgunlaşan donöre hafif bir anestezi biçimi olan sedoanaljezi altında yumurta toplama işlemi uygulanır ve olgunlaşmış yumurtaların içinde bulunduğu foliküller tek tek dikkatle toplanır. Doğu tedavi almış olan donör için yumurta toplama işlemi yumurtalık rezervini asla kötü yönde etkilemez ve yumurtalıkta kalıcı bir zarara sebep olmaz, ayrıca işlem esnasında herhangi bir kesme işlemi yapılmadan sadece özel bir iğne vasıtası ile toplama yapılmaktadır ve donör aynı gün evine gidebilmektedir. Donör ile alıcı hastaların hiçbir şekilde karşılaşmaması için işlem saatleri çok detaylı planlanmakta ve bu konuya merkezimizde ciddi bir hassasiyetle yaklaşılmaktadır. Toplanmış olan yumurtalar embriyoloji laboratuarına alınır ve donör kod numarası ile tek tek kaydedilir.
Yumurtaların döllenmesi prosedürü: Yumurtalar toplandıktan sonra belirli bir süre uygun ortamda dinlendirilir ve en iyi kalitede yumurtaların elde edileceği zaman aralığında etrafındaki hücrelerden temizlenir. Temizleme işlemi sonrasında artık yumurtaların döllenebilir olup olmadıkları ve kaliteleri belli olur. Toplamda 4 tip yumurta mevcuttur ancak sadece M2 kalitesindeki yumurtalar döllenebilir. M1 gelişme safhasındaki yumurtalar henüz yeterli olgunluğu kazanmamış yumurtalar olup, bir süre beklediğinde M2 seviyesine ulaşabilmektedirler. Bu sebeple M1 kalitesindeki yumurtalardan gelişimini bu bekleme süresinde tamamlayanlara da dölleme işlemi uygulanabilir. GV olarak adlandırılan yumurtalar döllenme kapasitesi hiç olmayan yumurtalardır ve tedavide kullanılmazlar. Postmatür veya anomalili olarak adlandırılan yumurtalar ise normal yapıda olmayan veya yaşlı yumurtalardır ve sağlıklı olmadıkları için dölleme işleminde kesinlikle kullanılmazlar. Merkezimiz bünyesinde yumurta bağışı kullanılan tedavilerimizde her zaman en iyi kalitedeki yumurtalar seçilmekte ve kullanılmakta, bu şekilde hem embriyo sayısı, hem de gebelik olasılığı çok yüksek seviyelere çekilmiş olur.
Yumurtalardan iyi kalitede olanlar seçilirken, diğer taraftan da hastalarımızın önceden belirlemiş olduğu sperm örneği, tanktaki yerinden çıkartılır ve örneğin içerisinden yapı ve hareket açısından en iyi spermler seçilir. Bu seçilmiş spermler, yumurta başına bir sperm olacak şekilde yumurta içerisine özel bir sistemle enjekte edilir. Bu özel işleme ICSI (intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu) adı verilir ve merkezimizdeki tüm embriyo donasyonu ile tüp bebek tedavilerinde rutin olarak tedaviye eklenmektedir; bu şekilde yumurtaların döllenme başarısı arttırılmaktadır. Bu işlem ile başarının daha yüksek olmasının sebebi, spermin yumurtaya girmek için ek enerji harcaması gerekmemesi ve sadece seçilmiş en iyi spermlerin kullanılmasını sağlamasıdır.
Embriyoların gelişim takibi (Embriyo kültürü): Dölleme işleminden sonra embriyolar periyodik aralıklar ile takip altına alınır ve özel bir sistem ile puanlanır. İlk gün döllenme sayısı belirlenir. 2 PN olarak adlandırılan embriyolar iyi bir döllenmenin işaretçisi iken, 3 PN ve 1 PN olarak adlandırılan embriyolar sağlıksız döllenmenin göstergesidir. Bazı yumurtalarda da hiç döllenme izlenmez. Embriyo donasyonunda yumurta ve sperm bağış yolu ile alınacağından döllenme başarısının yüksek olması beklenir. Bunun sebebi; yumurtaların, ve spermlerin çok çeşitli testler ile yüksek kalitede hücre elde edilmesi planlanan sağlıklı ve genç bağışçılardan alınmasıdır. Sağlıklı döllenme oranı, donörün hazırlığı, donörün kullandığı ilaçlar ve yumurta kalitesine, spermin kalitesine ve laboratuar şartlarına bağlıdır. Merkezimizde sadece sertifikalı sperm kullanılarak bu başarı daha da yukarıya çekilmektedir. Merkezimize başvuran yumurta bağışçıları ise tamamen doktor kontrolünde tedavi almakta ve hastalar ile aynı şekilde en yüksek kalitede ilaçlar almakta, bu şekilde zaten ön hazırlığı ve taramaları doğru yapılmış bir bağışçının en yüksek kalitede yumurta üretmesi mümkün olmaktadır.
Oluşturulan embriyolar yani hücresel bebeklerin gelişimi, embriyolog tarafından laboratuarda özel şartlarda ve özel sıvılar ile beslenmektedir. Embriyolog, ortamı düzenli şekilde takip ederek gerekli ayarlamaları yapmakta ve embriyoların gelişimlerini günlük olarak hem hastalar ile hem de doktor ile paylaşmaktadır. Sperm ve yumurta bağışçısının, tüm bağışlarda olduğu gibi, bağış sonrasındaki süreci bilme hakkı bulunmamaktadır. Bu sebeple, hasta veya embriyo gelişim süreci dahil hiçbir süreç bağışçıya bildirilmez.
Embriyoların geliştiği bu süreç boyunca kadın hastamıza da rahim iç duvarını gebeliğe hazırlayacak ek hormon ilaçları başlanır. Bu ilaçlar, vajinal fitil, jel, tablet ya da iğne şeklinde olabilir. İlaçların seçimi ve dozajı hastanın mevcut tıbbi durumuna göre yapılır.
Embriyo transferi: Bu işlem, transfere uygun hale gelmiş olan embriyoların transferi prosedürüdür. Embriyo transferi rahim ağzı veya rahmin kendisine ait ciddi bir problem yok ise ağrısız bir işlemdir ve anestezi almayı gerektirmez. Ayrıca, embriyo veya embriyolar ile buluşmak çok özel bir an olduğu için, hastalarımızın motivasyonunu arttırmak ve başarıyı yükseltmek için bu sürece tanıklık etmelerini tercih etmekteyiz. Bu sebeple, merkezimizde sadece tıbben gerekli durumlarda anestezi uygulanmaktadır.
Embriyo transferi işleminde, önceden belirlenmiş ve hastaya uygun bir kateter vasıtası ile infertilite uzmanı doktor rahim ağrından geçer ve uterusa (rahme) ulaşır. Hemen ardından da, transfer için seçilmiş embriyolar rahim içerisinde en uygun noktaya nakledilir. Transfer için en uygun embriyo gelişim safhaları embriyoların üçüncü ve beşinci gelişim günleridir. Embriyoların laboratuar ortamında kaldığı gün sayısı arttıkça sağlıksız veya güçsüz embriyolar elenerek embriyoların sağlıklılarının seçilme şansı dolayısı ile başarısı arttırılabilir. Ancak dış ortamda geçen gün sayısı arttıkça embriyoların dayanma becerisi azalmakta ve bazı embriyolar sağlıklı olduğu halde kaybedilebilmektedir. Bu sebeple; “embriyo transferi hangi gün yapılmalıdır?” sorusunun cevabını en doğru şekilde verebilmek için doktor, hasta ve embriyologun birlikte hareket etmesi gerekir.
Embriyo transferinde karar verilmesi gereken bir diğer konu da kaç embriyo transfer edileceğidir. Hastaların merkezimizde yasal olarak 1 ila 3 arasında embriyo transfer ettirmesi mümkündür. Hastalara kaç adet embriyo transferi yapılacağı, embriyoların gelişimi ve sayısına, kadın hastanın tıbbi durumuna, rahmin durumuna ve hastanın düşüncelerine bağlıdır. Transfer edilen embriyo sayısı arttıkça gebelik başarısı da artmaktadır, bu sebeple hastalar, doğru tedavi alabilecekleri ve gerekli durumlarda 3’e kadar embriyo transferi yapılabilen ülkelerde tedavi görmeyi tercih etmektedirler. Birden fazla embriyo transferinin tek negatif tarafı, hastanın çoğul gebelik (özellikle ikiz) riskinin artış olmasıdır. Bu nedenle, her aşamadaki gibi embriyo transferi aşamasında da infertilite uzmanı doktoru hastayı doğru bilgilendirmeli ve mevcut klinik bulguları iyi değerlendirerek, en doğru seçimler yapılmalıdır. Merkezimizde; uygulanan tedavi biçimi, hastanın tıbbi durumu ve öncelikleri teker teker değerlendirilerek doktor ve hastanın birlikte aldığı kararlar uygulanmaktadır.
Embriyo transferi işleminden önce, gebelik başarısını arttırıcı bazı tedaviler, merkezimizde ücretsiz olarak hastalarımıza sunulmaktadır. Transfer edilmesi planlanan embriyolar embriyo glue sıvısı içerisinde bekletilir. Bu sıvı embriyo yapıştırıcısı olarak da bilinmektedir. Transfer işleminden hemen önce de, bu embriyolara özel bir lazer ile asiste hatching işlemi ücretsiz olarak uygulanır. Bu şekilde embriyonun tutunma şansı arttırılmış olur.
Merkezimizde hastalarımıza çok iyi kalitede yumurta ve sperm sunulduğu için genellikle transfer edilebilecek sayıdan daha fazla sayıda en iyi kalitede embriyo elde edilmektedir. Bu durumda hastalarımız ile görüşerek bu iyi kalitedeki ekstra embriyoların adlarına dondurulmasını önermekteyiz. Bunun bir sebebi, hastamız eğer ilk denemesinde gebelik elde ederse, çocuğu doğduıktan sonra tam biyolojik bir kardeş için tekrar tedavi şansı olmasını sağlar. Eğer ilk denemede gebelik elde edilmezse de ikinci bir denemenin çok daha uygun fiyata yapılması sağlanmış olur.
Embriyo donasyonu tedavisi kaç gün sürer?
Embriyo nakli tedavisinin süresi, kadın hastanın ve yumurta bağışçısının tedavisi ile ilgilidir. Sperm, bankadan tedarik edildiğinden ve merkezimizde çeşitli seçenekler zaten hazır bulundurulduğundan, sperm için önceden bir bekleme süresi gerekmemektedir. Kadın hastanın bu süreçte rahim iç duvarı ilaçlar ile gebeliğe hazırlanırken, eş zamanlı olarak bağışçı da hastamız için yumurta geliştirme tedavisi almaktadır. Bu sebeple,tedavi bağışçısı yani donörünün adet düzeni ile varsa hastanın adetinin senkronize edilmesi ile başlar. Kadın hastamız adet görmüyor ise, direkt olarak seçilen donörün adet döngüsüne göre tedavi planlanabilir. Tedavi, seçilen tedavi programı tipine bağlı olarak yaklaşık 17 ila 21 gün arasında sürer. Uzun tedabvi protokolü ile hormon baskılanması gereken hastalarımızda ise tedavi adetten önce başlanır ve embriyo transferine kadar toplamda 24 ila 28 gün arasında ilaç kullanımı olur. Hastaların büyük bir kısmı Kıbrıs dışından geldiği için, burada kalış süresini kısaltmak amacıyla hastalarımızın tedavi programı ve reçetelerini hazırladıktan sonra, tedavinin işlemler öncesindeki kısmını bulundukları yerde geçirebilirler. İşlemler öncesinde hastamız sadece ilaç kullanmakta ve belirlenen aralıklar ile ultrason takipleri olması gerekmektedir. Tüm süreç doktorumuz tarafından şekillendirilmektedir ve belirlenen tedavi programı, hastamızın yaptırdığı ultrason sonuçlarına göre doktorumuzca düzenlenerek ilaçlar uzaktan ayarlanmaktadır. Hastaların yerel doktorlarından ultrasonda ne isteyecekleri kendilerine yazılı olarak verildiğinden ve istenen muayeneler çok temel incelemeler olduğundan yerel doktorlartarafından kolaylıkla yapılabilmektedir. Bir yandan donörün takibini yapan doktorumuz, diğer yandan uzaktan hastanın tedavisini organize etmektedir ve yumurtalar beklenen olgunluğa geldiğinde yumurtalar toplanmakta, çiftimiz ile görüşme neticesinde seçilen sperm ile dölleme yapılmaktadır. Bu süreçte kadın hastamızın ilaçları yeniden düzenlenmektedir. Aslında oluşan embriyoların transferine kadar hastalarımızın gelmesine laboratuar açısından gerek olmasa da, hem sperm seçiminin daha rahat yapılabilmesi, hem de kadın hastanın muayenesinin ilaçlar düzenlenmeden yapılması ve rahim içerisine geçişin işlemden önce değerlendirilebilmesi, gebelik şansını arttırmakta olduğundan, bağışçının yumurtalarının toplandığı gün hastalarımızın da Kıbrıs’ta bulunmasını istemekteyiz. Hastalarımızın bu şekilde Kıbrıs’ta kalmaları gereken süre, transfer gününe bağlı olarak yaklaşık 6 ila 8 gün civarında olmaktadır. Hastalarımız eğer tüm ön hazırlığı kendi bulundukları yerde tamamlandıktan sonra son konrol için burada olmak istemelerse kalmaları gereken süre sadece 3 gün olmaktadır, ancak çok acil bir durum olmadıkça kontrolsüz tedavi tamamlama önermiyoruz. Ayrıca varsa erkek hastadan sperm örneği alınmayacak olsa da, erkek partnerin kadın hastanın yanında bulunması, hem yasal onam açısından hem de kadın hastamızın moralini yükselterek gebelik başarısını yükselmekte olması açısından önemlidir. Bu sebeple varsa erkek partnerlerin de tedavi esnasında eşlerinin yanında olmasını öneriyoruz.
Embriyo donasyonunda bağışçılar hangi taramalardan geçer ?
Embriyo bağışı aslında yumurta ve sperm bağışından oluştuğu için hem yumurta donörüne hem de sertifikalı sperme ihtiyaç vardır. Aşağıda sırasıyla her iki grubun seçim kriterleri anlatılmaktadır:
Öncelikle yumurta bağışından bahsedeceğiz. Yumurta donasyonu için KKTC Sağlık Bakanlığı’nın belirttiği kriterlere göre başvuru kabul edilmektedir. Yumurta bağışı yapabilmek için bağışçının 20-35 yaş arasında olması gerekmektedir, ancak yüksek başarı için 20-29 yaş aralığındaki donörler öncelikli olarak seçilmektedir.
Yumurta bağışçılarında ayrıca genetik özellikler ve kalıtsal hastalıklar araştırılmalıdır. Genetik hastalıklarda için aile öyküsü alındıktan sonra kromozom analizi için karyotip tetkiki yapılması ve bağışı yapacak kişinin ırkında daha sık görülen genetik hastalıkların ( Orak hücreli anemi, Talasemi gibi Akdeniz Bölgesi’nde daha sık görülen hastalıklar) taraması yapılır. Alınan medikal öyküde şüphe duyulan bir hastalık olursa, bunlar için de ek tarama yapılır ve tüm taramaları normal olan kişiler bağışçı olabilir.
Yumurta bağışında bakılması zorunlu olan bir diğer analiz de enfeksiyon hastalıklarıdır. Bütün bağışçı adayları, bağış öncesinde Hepatit B, Hepatit C, HIV ve Sifiliz gibi bulaşıcı hastalıklar için taranmakta ve sadece tüm enfeksiyon taramaları negatif olan hastalar bağışçı olarak alınmaktadır.
Tüm aşamaları geçen bağışçı adaylarına kan grubu gibi bazı genel taramalar yapılmakta olup, uzman doktor tarafından değerlendirilmektedir. Bu değerlendirmede tüm medikal öykü ve özgeçmiş çıkartılmakta, detaylı psikolojik analiz yapılmakta ve infertilite uzmanı tarafından jinekolojik muayene ile tedaviye uygunluk araştırılmaktadır. Tüm değerlendirmeleri geçen hastaların bağışçı olarak alınması, hem bağışçıyı, hem de hastalarımızın sağlığını koruma altına almak içindir. Tüm bilgiler itina ile toplanmakta ve arşivlenmekte, gerekli durumlarda sadece Sağlık Bakanlığı ile paylaşılmaktadır.
Bağışçının tedavisi sürecinde de, yapmış olduğu bu ciddi gönüllülüğe yakışacak şekilde hastalarımıza gösterdiğimiz özeni göstermekteyiz. Bu sebeple hastalara kullanılan ile aynı kalitede ilaç ve tedavi yöntemlerini kullanmakta ve hem maksimum başarı elde etmek mümkün olmakta, hem de donörün sağlığı için en iyi ilaçlar kullanılmış olmaktadır.
Sperm bağışında ise Kıbrıs’taki yasalar gereği farklı bir yöntem izlenmektedir. Merkezlerin bireysel sperm bağışı yapan kişiden bağış yolu ile direkt almasına izin verilmediği için, sadece ithal sertifikalı sperm kullanılmaktadır. Bu durum, hem hastanın güvencesi açısından daha sağlıklı hem de yasal olan yöntemdir. Dünyanın farklı ülkelerinde sperm bankaları mevcut olup, bazıları diğerlerine göre daha gelişmiş teknolojiyi kullanmakta ve daha sıkı kontrollerden geçen bağışçıların spermini kabul etmektedir. Güvenilir sperm bankalarında ayrıca, bağışçı bilgileri çok sıkı korunmalı, tüm veriler en az 50 yıl saklanmalı ve seçilen sperm örnekleri sıvı azot tankında tam güvenlikli bir şekilde merkeze ulaşmalıdır. Cryos Danimarka’da kurulmuş Avrupa’nın en prestijli sperm bankasıdır, bu sebeple biz Cryos ile çalışmaktayız.
Cryos’taki merkeze başvuran sperm bağışçıları önce genel bir taramadan geçmekte, sonrasında enfeksiyon taramaları, kan grubu analizi ve genetik taramalar yapılmakta ve bölgesel olarak sık görülen genetik hastalıklar için taranmaktadır. Aile öyküsü ve psikolojik analizi tamamlanan ve uygun bulunan bağışçılardan sperm örneği alınır, özel bir kodlama sistemi ile işaretlenir ve dondurulur. Örnek verildikten 6 ay sonra bağışçıya enfeksiyon testleri tekrarlanır ve sadece her iki analizde de negatif sonuç elde edilen bağışçıların numuneleri kullanılabilir. Tüm bu detalı çalışma sebebi ile sperm örneğinin sertifikalanması uzun ve zahmetli bir süreçtir.
Sperm örneği alınan ve kaydedilen sperm bağışçısının bütün genel özellikleri kayıt altına alınır. Kıbrıs’taki yasal mevzuat gereği bağışçıya ait kimlik bilgileri veya kimliğini ortaya çıkartabilecek bilgilerin paylaşılması yasaktır ancak anonim olan tüm bilgileri hastalar ile paylaşılabilir. Ülkemizde, sperm bağışçısının kilo, boy, göz rengi, saç rengi, ten rengi ve tonu, kan grubu, mesleği, eğitim durumu, yaş, ırk ve ülkesi gibi bilgiler hastalar ile paylaşılabilmektedir.
Yine Kıbrıs’taki yasal mevzuat gereği olarak, sperm bağışçısına, alıcı aile hakkında hiçbir bilgi verilmez, bağışçıların alıcılar hakkında hiçbir bilgiyi öğrenme hakkı yoktur.
Yumurta ve sperm donörü seçimi nasıl yapılır ?
Hem yumurta, hem de sperm donasyonu içeridği için, her iki bağışçının seçimi önemli bir adımdır. Hem donörlere ait bilgilerin alınması, hem donör – hasta eşleştirmesi, hem de yumurta bağışını yapacak bağışçının, hastaların tedavisini yapacak olan doktor tarafından takip etmesi başarıyı arttıran bir unsurdur.
Sperm seçiminde embriyolog ile yapılan görüşme ile sperm seçimi yapılabilir. Seçimde, sperm bağışçısının anonim bilgileri olan fiziksel özellikleri, kan grubu, mesleği ve eğitim durumu, yaşı ve ırksal özellikleri paylaşılmakta, hastalara uygun örnek birlikte seçilmektedir.
Yumurta bağışçısının seçimi ise biraz daha özelliklidir çünkü alıcı hasta ile donörün sadece fiziksel özellikler, kan grubu gibi yapısal olarak uyumlu olması yetmez, alıcı hasta ile donörün senkronize edilmesi de gerekir. Bu sebeple, önce istenen boy, vücut yapısı, saç rengi, ten rengi, göz rengi, kan grubu, ırk özelliklerine sahip yumurta bağışçısı bulunur.
Hem sperm, hem de yumurta donörü seçiminde uygunluk veya benzerlik istenenbir özellik de kan grubudur. Çocuğun kan grubunun bir ebeveyni ile aynı kan grubundan olması, ileride gerekli olması durumunda hem kan bağışı açısından iyi bir güvenlik önlemi olur, hem de yumurta ve sperm bağışı aldığını çocuğuna söylemek istemeyen ebeveynler için kolaylık sağlamaktadır. Her şeye rağmen, kan grubu tedavi başarısını etkilemez ve kan grubu uyumsuz da olsa, hasta özellikle belli bir donörü istiyor ise, hasta onayı ile farklı kan grubundan bir bağışçı ile de tedavi yapılabilir.
Yumurta ve sperm bağışçılarının değerlendirilen bir diğer özellikleri de kişilik özellikleri, eğitim durumu ve mesleği gibi karakter bilgileridir ve seçimler yapılırken mümkün olduğunca uygun donör kombinasyonları arasından seçim yapılır.
Yumurta donörü seçiminde bakılan bir diğer özellik de adet düzenidir. Çünkü taze yumurta ile tedavi yapılacağında, kadın hastanın ve bağışçının aynı zamanda adet görmesi ve aynı dönemde tedavi alması gerekir. Tedavi başarısının yüksek tutulabilmesi için donör adet düzenlerinin çok kaydırılmaması önemlidir; bu şekilde yumurta donöründen en yüksek kalitede yumurta elde edilmesi mümkün olur. Bu nedenle; adetleri hiçbir şekilde uyumlu olmayan hasta ve donörlerin senkronize edilmesi uzun zamana yayılmalı veya tedavide adeti daha uygun başka bir donör kullanılması önerilmelidir. Eğer kadın hastamız adet olmuyor ise, seçtiği bağışçının adeti ile tedaviye kolaylıkla başlanabilmektedir.
Bir diğer tedavi planı da, seçilen yumurta ve sperm donörünün hücreleri kullanılarak embriyoları önceden hazırlayıp saklamaktır. Bu şekilde hastalarımızın uygun olduğu zaman aralığında tedaviye başlayarak, endometrium yani rahim için duvarı hazır olduğunda önceden hazırlanmış embriyolardan seçim yaparak embriyo transferi yapmak da mümkün olabilir. Bu yöntemde, embriyolar önceden hazırlanmış olduğu için , ihtiyaç önceden tamamlanmış olur ve tedavinin iptal olması olasılığı sıfırlanmış olur.
Kıbrıs’ta hem sperm, hem de yumurta bağışçısının seçimi için, bağışçıya ait kimlik bilgileri veya kimliğini ortaya çıkartacak fotoğraf, telefon, adres gibi bilgiler yasa gereği paylaşılamaz, yani hem sperm hem de yumurta donörü anonim olmalıdır. Bağışçıların ise aynı yasa kapsamında, alıcı hastalara ait hiçbir bilgiyi bilme hakkı bulunmamaktadır. Bu yasalar sayesinde, hem bağışçının kimliği, hem de ailenin kimliği, hem de çocuk korunmuş olur.
Yumurta garantisi nedir ?
Bağışçılara yumurta geliştirme tedavisi uygulandığında belirli bir sayı ve kalitede yumurta elde edilmesi planlanır. Elde edilen yumurtaların istenen kalite ve sayıda olabilmesi için belirleyici faktörler; bağışçının yaşı, yumurtalık rezervi, sık bağış yapmıyor olması, uygulanan tedavi ve takibinin kalitesi, verilen tüp bebek ilaçlarının kalitesi ve doğru kullanımı ile bağışçının uyumlu olmasıdır. Bu faktörlerin bir arada bulunması başarıyı çok arttırmaktadır. Merkezimizde, bu belirteçlere çok dikkat edilmekte ve bağışçı sadece uzman doktorun takibinde hazırlanmaktadır. Böylece, hastalarımıza bir tedavi içerisinde ihtiyaçları olacaktan daha fazla sayıda yumurta geliştirmek ve dolayısı ile istenenden daha fazla sayıda embriyo elde etmek mümkün olmakta ve embriyo oluşmaması gibi bir olasılığın önüne geçilmiş olur. Fazla sayıda iyi embriyo geliştirmenin bir diğer avantajı da hastalarımızın ikinci bir deneme için embriyolarını saklama şansı sunabilmektir. Bu şekilde, ilk tedavide gebelik elde edilemezse, sadece donmuş embriyo transferi tedavisi ile ikinci bir deneme şansı elde etmekte veya gebelik elde ederse de bebeğine kardeş yapmak için daha sonra çok daha uygun bir tedavi şansı daha kazanmış olmaktadır.
Embriyo donasyonunda bebek kime benzer ?
Embriyo bağışı ile tüp bebek tedavisinde bebeğin kime benzediği sık sorulan bir soru olup, hem sperm, hem de yumurta bağış yolu ile alındığından, her iki bağışçının bir karışımına benzeyecektir. Bunun sebebi bebeğin DNA yani genetik yapısının, her iki bağışçıdan gelmesidir. Bu nedenle; donör seçimlerinde hastalara ile benzer özellik gösteren donörlerin seçilmesi , çocuğun hastalara yani anne ve babaya benzemesini sağlayacaktır.
Embriyo bağışı ile tüp bebek tedavisi sonrasında dikkat edilmesi gerekenler nelerdir ?
Tedavi sonrası süreç çok önemlidir; çünkü alınacak bazı tedbirler, hem gebelik şansını yükseltmekte, hem de gebeliğin daha rahat geçmesine yardımcı olacaktır. Bu sebeple, sadece tedavi öncesi ve tedavi süresince değil, tedavi sonrasında da hastalarımıza profesyonel destek sağlamaktayız.
Embriyo donasyonunda başarıyı etkileyen faktörler arasında, yumurta donörünün yaşı, yumurtalık rezervi ve kalitesi, hem yumurta donörüne hem de kadın hastaya uygulanan tedavinin kalitesi, yumurta bağışçısından elde edilen yumurtaların sayı ve kalitesi, kadın hastanın rahminin durumu ve rahim iç duvarı olan endometriumun ilaç kullanımına yanıtı, kadın hastanın ilaç kullanımındaki uyumu, transfer edilen embriyo sayı ve kalitesi, hastaların stres durumu ve doktor ile laboratuarın teknik becerisidir. Uyumlu hasta gruplarında başarının daha yüksek olduğu izlenmektedir.
Hastanın embriyo transferi sonrasında 1-2 saat kadar istirahat etmesi yeterlidir, sonraki günlerde yapılması gereken tek şey, ağır işler yapmaktan gebe bir kadının kaçınacağı kadar kaçınılmasıdır. Yalnız, test gününe kadarki süreci yatarak geçiren hastalarda stres seviyesinin yükseldiği ve gebelik başarısının düştüğü bilindiğinden, uzun süreli yatma önerilmemektedir.
Tüm embriyo transferi işlemlerinden sonra dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da beslenmedir. Hastalarımıza rahimde kasılmaya neden olabilecek yeşil çay veya ada çayı gibi çaylardan, kafein içeren kahve ve kola tüketiminden uzak durmasını önermekteyiz. Ayrıca, bağırsaklarda gaz yapacak gıdaların alınmaması da, karında rahatsızlık hissi oluşmaması açısından önemlidir.
Embriyo transferinden 12 gün sonra kanda B-Hcg gebelik testi yapılarak gebeliğin oluşup oluşmadığı tespit edilir. Testin önerilen tarihten önce yapılması, bazı durumlarda gebelik oluşmuş olsa da test henüz pozitifleşmemiş olacağı için yanlış sonuçlar verebilmekte, bazen de beklene değerden daha düşük sonuçlar alınmasına sebep olabilmekte ve hastada gereksiz yere stres yaratarak düşük riskini artırabilmektedir. Hasta kan analizinde yapılacak olan testi önerilen günde yaptırarak sonucu mutlaka doktoru ile paylaşmalıdır. Doktorumuz sonuçları bizzat değerlendirmekte ve gebeliğin oluşup oluşmadığı ve durumu hakkında yorumunu ve durum ile ilgili önerilerini belirtmektedir.Test sonucu pozitif gelir ise, hastamızdan 48 saat yani iki gün sonra test tekrarı yaptırması istenir. İki test sonucu arasındaki artış hızı gebeliğin gidişi hakkında daha çok bilgi verecektir. Değerler ve artış oranları hesaplanarak hastaya ultrason yaptırması için tarih belirlenir. Test sonucu pozitif çıkan tüm hastalar tedavi sonrasında kullanıma devam etmesi önerilen tüm ilaçlarına aynen devam etmeli, hiçbir ilacı haber vermeden kesmemelidir. İlaçların ayarlanması doktorumuzun kontrolünde olup, uygun gebelik haftasında ilaç kullanımı yeniden düzenlenmektedir.
Tüm tüp bebek tedavilerindeki gibi, embriyo donasyonu ile tüp bebek tedavisinde de pozitif sonuç alınabileceği gibi, negatif sonuç da alınabilir. Test sonucunun negatif olması durumunda, bazen testin tekrar yaptırılması istenebilir. Test sonucu negatif olan hastalara ilaç kullanımı bıraktırılır ve hastanın dosyası tekrar incelenerek gebeliğin neden elde edilemediğine yönelik yapılabilecek ek araştırmalar ile varsa alınabilecek ek önlemler belirlenir. Bu detaylı araştırmanın amacı, hastanın muhtemel bir ikinci denemesinde gebelik şansını arttırabilmektir.
Embriyo donasyonu Kıbrıs’ta yasal mıdır ?
Kıbrıs’ta hem sperm, hem de yumurta donasyonu yasla bir tedavi yöntemleri olup, bu iki tedavinin birleştirildiği embriyo donasyonu ile tüp bebek tedavisi de tamamen yasaldır ve ilgili yasa ve tüzükler ile koruma altındadır. Merkezimizdeki tüm tüp bebek tedavileri KKTC Sağlık Bakanlığı kontrolünde yapılmaktadır. Ayrıca, ilgili yasada belirtildiği üzere, tüp bebek tedavilerinde nikah şartı aranmamakta, erkek partner varlığında, kendilerini çift olarak belirten ve bu şekilde kayıt oluşturulan hastalarımız adına oluşturulan embriyoları da tamamen çiftimiz adına kaydetmekteyiz. Erkek partnerin olmadığı tedavilerde ise sadece kadın hastaya dosya açılmakta ve oluşturulan embriyolar sadece kadın hasta üzerine kaydedilmektedir.
Embriyo donasyonu tedavisinde kullanılan sperm ve yumurtaların bağışçılarına Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen tüm enfeksiyon taramaları, genetik ve priskolojik analizler ile kan grubu gibi bazı temel taramalar standart olarak yapılmaktadır. Merkezimiz, yasal mevzuat gereği olarak, sperm bağışında sadece yurt dışından ithal edilen sertifikalı spermleri kullanmakta, yurt dışından seçilen sperm örnekleri Sağlık Bakanlığı kontrol ve onayı ile ülkeye giriş yaptıktan sonra merkeze alınmakta ve kullanılmaktadır. Merkeze kabul edilen yumurta bağışçılarına da gerekli tüm analizler bağış öncesinde yapılmakta ve sadece tüm taramaları normal izlenen bağışçılar tedaviye kabul edilmektedir.
Embriyo donasyonu ile tüp bebek tedavisi, hasta gizliliğinin çok önemli olduğu bir tedavidir ve hastalara ait hiçbir kimlik ve iletişlim bilgisi ile tedavi detayı üçüncü kişiler ile paylaşılmamaktadır. Bu şekilde sıkı bir kontrol çerçevesinde datalarımızı korumamızın sebebi, hem bağışçıyı, hem hastalarımızı hem de çocuğun yasal olarak güvenliğini sağlamak, ileride çocuğuna tüp bebek tedavisi hakkında bilgi vermek istemeyecek olan ailelerin korunmasını garanti altına almaktır. Yani, yasa çerçevesindeki donörün anonim kalması sağlanmakta; ne donörün aileye ve çocuğa, ne de aile ve çocuğun donöre ulaşmaması garanti altına alınmaktadır.
Yumurta ve sperm donasyonu tedavisi ücreti ne kadardır?
Yasa gereği web sitemiz üzerinden embriyo bağışlı tüp bebek fiyat bilgisi paylaşamıyoruz. Detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.