Sıkça Sorulan Sorular
Kısırlık nedir?
Kısırlık yani infertilite, heteroseksüel bir çiftin düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen bir yıl boyunca gebelik elde edememesi durumudur ve dünyadaki çiftlerin %10’unda görülmektedir.
Kısırlığın sebebi nedir?
Kısırlık yani infertilite, kadında yumurtalık rezervindeki problemlerden veya yumurtalıkları etkileyen endometriyozis gibi hastalıklardan, tüplerin tıkalı veya hasarlı olmasından, uterus yani rahimde gebeliğin oluşumuna engel olan doğumsal veya sonradan gelişen hastalıklar sebebiyle oluşabilir. Temelde sebebin ne olduğu ancak tercihan tüp bebek tedavisi uygulayabilen bir Kadın Doğum Uzman’ının değerlendirmesi ile tam olarak anlaşılabilir. Erkeklerde ise kısırlığın temel sebebi sperm sayısı, hareketliliği veya yapısında bozulma olmasıdır ve spermiyogram adı verilen sperm incelemesi yapılmadan problemin anlaşılması oldukça güçtür.
Kısırlığın tedavisi var mıdır?
Kısırlık yani infertilite, birçok tedavi yöntemi ile aşılması mümkün bir rahatsızlıktır. Önemli olan çocuk sahibi olamama sebeplerinin doğru tespit edilmesi ve gerekli önlemlerin alınacağı şekilde en doğru tedavinin yapılmasıdır. Bu sebeple, çocuk sahibi olmak isteyen anne ve baba adayları tüp bebek tedavisi de uygulayabilen bir Kadın Doğum Uzman’ına başvurmalıdır. Gerekli hormon testleri, rahim filmi, sperm analizi gibi temel araştırmalardan sonra en doğru tedavi biçimine karar verilecektir.
Kısırlık araştırmasında hormon tahlilleri ne zaman yapılmalıdır?
Yumurtalık rezervini gösteren FSH, LH, E2 gibi bazı hormon testleri anne adayının adetinin ikinci ila dördündü günleri arasında yapılmalıdır. Yumurtalık rezervini değerlendirmede kullanılan daha etkili bir test olan AMH testi ise adetten bağımsız olarak herhangi bir günde yapılabilir. Yumurtalık rezervini etkileyen süt hormonu prolaktin ve tiroid bezi hormonları adetten bağımsız olarak yapılmakla beraber bu analizlerin sabah saatlerinde yapılması önerilmektedir.
Sperm analizi nasıl yapılır?
Meni testi yani spermiyogram analizi erkekte spermi değerlendirmek için kullanılan temel testtir. Bu test için iki ila beş gün arasında cinsel perhiz sonrasında sperm örneği verilir ve bu örnek incelenir. Daha fazla cinsel perhiz sperm yapısında kötüleşmeye neden olacağı için tercih edilmez. İncelemede sperm örneğinin fiziksel ve kimyasal yapısına bakılır, ayrıca sperm sayımı yapılır, menideki spermin canlılığı, hareketliliği ve yapısı değerlendirilir. Değerlendirmenin sonucu aynı gün içerisinde çıkar.
Kısırlık ultrasonda belli olur mu?
Anne adayının endometrium yani rahim iç duvarının en iyi değerlendirileceği zaman adetin ikinci ila beşinci günü arasıdır. Bu aralıkta rahim iç duvarı ince olacağından, rahimde yer kaplayan bir lezyon varsa kolaylıkla görülebilir olacaktır ve rahim iç duvarı ile ilişkisi kolaylıkla gözlemlenebilecektir. Hastanın yumurtalıkları da aynı zaman aralığında incelenebilir, çünkü bu aralıkta yumurtalıklar yumurta geliştirmeye yeni başladığı için olgun yumurta bulunmaz ve yumurtalıkta kist gibi bir yapı varsa rahatlıkla tespit edilir. Yumurtalık rezervini gösteren küçük yumurta kesecikleri olan antral folikül sayısı ise adetten bağımsız olarak herhangi bir günde sayılabilir. Normal kalınlıkta ise tüpler ultrasonda görülemez ve tıkalı olup olmadıkları ultrasonda anlaşılamaz. Tüplerin değerlendirilmesi için rahim filmi yani histerosalpingografi çekilmelidir.
Rahim filmi ağrılı bir işlem midir?
Rahim filmi yani histerosalpingografi rahim ve yumurtalıklar arasındaki bağlantı olan tüpleri değerlendirmek için kullanılan temel işlemdir. Bu film çekiminde, kadın hasta yatar pozisyonda ve jinekolojik muayene olacak gibi durur, rahim ağzına yerleştirilen bir kanül vasıtası ile rahim içerisi ve tüplere filmde görülen bir sıvı enjekte edilir. Eğer bir tıkanıklık yoksa bu sıvı karın içi boşluğuna dökülür ve bu durum da biraz karın ağrısına sebep olur. Bu ağrı bir anlık bir durum olduğu halde verilen sıvının miktarına ve kadın hastanın ağrıyı algılama seviyesine göre bazı hastalarda şiddetli ağrı olarak tariflenebilmektedir. Bu sebeple, daha konforlu olması açısından rahim filmi anestezi altında çekilebilir ama illa anestezi gerektiren bir işlem değildir.
Tüp bebek tedavi sürecinde kiminle iletişimde olacağım?
Tedaviniz öncesinde, sürecinde ve sonrasında sizinle birebir ilgilenen doktorunuz ile irtibatta olacaksınız. Doktorunuz kontrolünde sizinle sürekli ilgilenecek olan koordinatörünüz tüm süreçlerde sizinle doktorunuz arasındaki bağ olmaya devam edecektir.
Tüp bebek tedavilerinde resmi nikah şartı var mıdır?
Kıbrıs’taki yasal düzenlemelere göre herhangi bir tüp bebek tedavisi yaptırabilmek için çiftlerde nikah şartı aranmamaktadır.
Tüp bebek tedavisinin başarı oranı neye bağlıdır?
Tüp bebek tedavisinde gebe kalma oranı, yumurta ve sperm kalitesine, oluşan embriyoların sayı ve kalitesine, rahim iç duvarının yapısına ve anne ve baba adaylarının yaşına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Kendi yumurtası ile tüp bebek tedavisi yaptıran ve ciddi bir problem izlenmeyen bir çiftte ortalama gebelik başarısı %65 civarındadır. Kendi yumurtasını kullanan bir kadında başarıyı belirleyen önemli bir unsur da yumurtalıkların uyarılması tedavisinin doğru planlanmasıdır. Kendi spermini kullanan erkek hastalarda sperm ile ilgili bazı sıkıntılar izleniyorsa sperm mikroçip gibi bazı ek yöntemler kullanılarak daha kaliteli spermin seçilmesi sağlanabilir. Yumurta bağışı alan hastalarda yaş faktörü ve yumurta kalitesi faktörü ekarte edildiğinden, ileri yaşta da %70 ve üzerinde gebelik elde edilmektedir.
Tüp bebek tedavisinde cinsel perhiz kaç günlük olmalıdır?
Tüp bebek tedavisinde sperm kaç günlük olmalı sorusu bazen kafa karışıklığına yol açabilen bir sorudur. Sperm erkekte sürekli üretildiği için sperm örneği vermeden önce beş günden fazla süre cinsel perhiz yapılması mevcut sperm kalitesinde kötüleşmeye neden olur. Bu sebeple hem sperm testi öncesinde hem de tüp bebek tedavisinde cinsel perhizin iki ila beş gün arasında olması istenir.
Tüp bebek tedavisinde sperm nasıl alınır?
Sperm alımı için tüp bebek merkezinde bir sperm verme odası bulunur. Bu odaya alınan baba adayı, kendisine verilen kaba mastürbasyon yoluyla boşalma sıvısını koyar. Gelişmiş merkezlerde sperm verme odası içerisindeki belirli bir bölmeye bırakılan bu kabı sperm ile çalışacak olan embriyolog alır ve alınan örnekteki sperm çeşitli işlemler ile boşalma sıvısından ayrıştırılarak en iyi spermlerin seçilmesi sağlanır. Ancak eğer erkek hasta mastürbasyon ile boşalamıyorsa veya boşalma sıvısında sperm bulunamadıysa cerrahi yolla sperm toplama yöntemlerine başvurulabilir.
Tüp bebek tedavisinde sperm ne zaman alınır?
Tüp bebek tedavisinde sperm, yumurtaların toplanması ile eş zamanlı olarak alınır yani kadın hasta veya bağışçıdan yumurtalar toplanırken erkek hasta da sperm verme odasında sperm verir ve toplanmış olan yumurtalar aynı gün içerisinde erkek hastanın spermi ile döllenir.
Spermi olmayan erkek baba olabilir mi?
Menide sperm bulunamayan erkeklerde bu durumun sebebi önemlidir, çünkü bazı durumlarda menide sperm bulunamasa da epididimde veya testiste sperm bulmak mümkün olabilmektedir. Testisten sperm alınabilmesi ancak cerrahi yolla sperm toplama yöntemleri ile mümkün olmaktadır. Menide sperm izlenmemiş olan birçok erkekte TESE, TESA, mikroTESE yöntemleri ile sperm bulunması mümkündür. Eğer bu yöntemlerle de sperm bulunamadıysa sperm bağışlı tüp bebek tedavisi ile çocuk sahibi olmak mümkündür.
Tüp bebek tedavisi öncesinde gereken testlerimiz ve muayenelerimizi yerel hastanede yaptırabilir miyiz?
Tabi ki, tedaviniz için gerekli olacak olan testler size önceden bildirilecektir ve siz bu testleri ve muayeneleri bulunduğunuz yerde yaptırabilir ve bize iletebilirsiniz.
Tüp bebek tedavisinde neden Kıbrıs tercih edilmelidir?
Kıbrıs tüp bebek tedavisi için en doğru başvuru ülkelerinden birisidir çünkü hem yasaların daha liberal olması hem de gelişmiş teknolojinin rahat kullanılması Kıbrıs’ı tüp bebek turizminde dünyada ilk 5 içerisine sokmuştur. Şu anda Kıbrıs tüm dünyadan tüp bebek hastasına hizmet vermekte ve yüksek başarı elde etmesi ile de sağlık turizminin tüp bebek bacağındaki ününü arttırmaktadır. Tüm dünyada ya yasal olarak yapılamayan ya da çok pahalı olan birçok tedavi Kıbrıs’ta tamamen yasal olarak ve çok daha uygun fiyatlara yapılabilmektedir.
Tüp bebekte cinsiyet seçimi nasıl yapılır?
Tüp bebek tedavisine ek olarak PGD /PGT işlemi yapılarak oluşan embriyoların hem belirli kromozomlar için sağlıklı olup olmadığı belirlenebilir, hem de cinsiyet kromozomları gözlenebilir. Bu işlemde embriyolardan bir veya birkaç hücre biyopsisi alınarak genetik tanı yapıldığı için yanılma payı yoktur ve sonuç kesindir. Sadece spermin ayrıştırıldığı sperm mikrosort işleminde ise yanılma payı oldukça yüksek olduğu ve sağlıklı sperm genetiğine zarar verme potansiyeli sebebiyle cinsiyet seçiminde mikrosort yönteminin kullanılması önerilmemektedir.
Tüp bebek ilaçları yan etkileri nelerdir?
İğne tedavisi oluyorsanız iğnelerin yapıldığı yerde 24 saatte gerileyen ufak kızarıklıklar oluşabilir veya ruh durumunuzda bazı değişiklikler olabilir. Yumurta geliştirme için kullanılan iğne tedavileri yumurtalıkların aşırı uyarılmasına sebep olarak overyan hiperstimülasyon sendromu yaratabilir. Bu durumda genellikle karında hafif şişkinlik, kasıklarda hafif ağrı, iştah kaybı ve bulantı görülebilir. Bu şikayetlerden herhangi birisi ile karşılaşırsanız mutlaka doktorunuz ile iletişime geçmelisiniz.
Tüp bebek tedavisi kaç defa denenebilir?
Kıbrıs’ta tüp bebek tedavisini deneme sınırı bulunmamaktadır ancak anne ve baba adaylarının motivasyonu buradaki en önemli etmenlerden biridir. Deneme sayısı arttıkça gebelik oranlarında artış izlense de gebelik elde edemeyen anne ve baba adaylarının motivasyonunda yıpranma gözlenmesi gayet doğaldır. Tüm hedef her zaman ilk tedavide gebelik olsa da bazı hastalar için bu süreç daha yorucu olabilir. Bu süreçte motivasyonun yüksek tutularak gebeliğin elde edilmesi ancak doğru bir merkez ve doktor seçimi ile olduğu kadar doğru desteğin verilmesi ile de mümkün olmaktadır. İlk üç denemede genel başarıda artış izlenirken üç denemede gebelik elde edilemediğinde bu durum tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olarak adlandırılır. İlk denemesinde gebelik elde edemeyen hastalarda daha fazla deneme yapılmadan önce bazı ekstra araştırmalar yapılması ve tespit edilecek problemler ile ilgili önlemlerin alınması sonraki denemelerde gebelik başarısını arttıracaktır.
Hamile kalma şansını arttırmak için ne yapılabilir?
Tüp bebek tedavisi öncesinde anne ve baba adaylarının doğru beslenmesi, varsa alkol tüketimini azaltması, varsa sigarayı bırakması, düzenli spor yapması, stresli ortamlardan uzak durması ve düzenli uyku uyuması önemlidir. Kadın hastaların özellikle folik asit içeren vitamin kullanması ve varsa aşırı kilolarından kurtulması, erkek hastaların dar alt giyimden uzak durması ve sürekli oturmaktan kaçınması gebelik şansını arttıran unsurlardır. Tedavi esnasında doktorun hazırlamış olduğu tedaviye harfiyen uyulması ve ilaçların aksatılmaması, ilaçların doğru ısıda saklanması gerekir. Sperm örneği verecek olan erkekler için, öncesindeki cinsel perhizin en az iki, en çok beş gün olması elde edilecek sperm kalitesi açısından önemlidir. Embriyo transferinde rahat olmak ve birden fazla embriyo transfer edilmesi de gebelik şansını arttıran faktörlerdir. Bazı tüp bebek merkezlerinde embriyo yani bebeğin tutunma şansını arttırmak için embriyo yapıştırıcısı (embriyo glue) veya asiste hatching (tıraşlama) gibi işlemler uygulanabilmekte, bu da gebelik şansını arttırmaktadır.
Anne adayının yaşı tüp bebek ile gebe kalma oranını nasıl etkiler?
Kişinin kendi yumurtaları ile yapacağı tüp bebek tedavisi başarısını en çok etkileyen faktörlerden birisi anne adayının yaşıdır. Kadın hastanın yaşı ilerledikçe nasıl doğal yollardan sağlıklı olarak hamile kalma şansı azalıyorsa, tüp bebek tedavisi ile de gebe kalma şansı azalacaktır. Bunun temel sebebi kadın hastanın yumurtalık rezervindeki azalmadır. Ek bir problem olmayan ve yumurtalık rezervinde bir sorun izlenmeyen anne adayının tüp bebek tedavisi ile gebe kalma oranı yaklaşık olarak %65-70 civarında iken, otuz beş yaş üzerinde yumurtalık rezervinde azalma izlenmekte ve kırk yaş üzerinde de bu azalma çok daha belirgin olmaktadır ve gebelik şansı etkilenmektedir. Gebelik şansını etkileyen tek şey yumurtalıktaki yumurta rezervi değil, aynı zamanda elde olan yumurtaların da kalitesidir. Anne adayı yaş aldıkça var olan yumurtaların içerisinde kalitesi düşük olanların oranı artmakta, bu da sağlık bir bebek elde etme şansını düşürmektedir. Yaşı kaç olursa olsun, anne adayından maksimum kalitede yumurta elde edebilmek için kişiye özel tedavilerin hazırlanması gerekir.
Yumurta bağışı ile tüp bebek tedavisi yaptıracak anne adayları için ise yaş bir problem değildir. Rahim verilecek tedaviler ile gençleşen ve hemen gebeliğe hazır hale gelen bir organ olduğu için, yumurta bağışı ile tüp bebek tedavisinde ileri yaştaki anne adaylarında da çok rahatlıkla gebelik ve sağlıklı bir bebek elde etme şansı çok yüksektir.
Baba adayının yaşı tüp bebek tedavisi ile gebe kalma şansını etkiler mi?
Erkeklerde sperm üretimi düzenli olarak sağlandığı için ileri yaştaki anne adaylarındaki yumurtalık rezervi problemi erkek hastalarda izlenmez. Ancak baba adayının sperm üretimini yaş da etkileyebilmektedir. Özellikle kırk beş yaş üzerindeki erkeklerde sperm sayı ve kalitesinde bir miktar düşüş izlenmesi ve gebelik elde etmede zorlanma izlenebilir. Tüp bebek tedavisinde, elde edilen spermin içerisinden güncel ve en doğru metotlar ile en iyi spermlerin seçilmesi sağlıklı bir gebelik şansını çok arttırmaktadır.
Tüp bebek hangi aşamalardan oluşur?
Normal tüp bebek tedavisi, yumurtalıkların uyarılması, olgunlaşmış yumurtaların toplanması, yumurtaların baba adayının spermi ile döllenmesi, embriyo gelişiminin izlenmesi ve embriyo transferi aşamalarından oluşur. Yumurta bağışı ile tüp bebek tedavisinde bağışçının yumurtalıkları uyarılır ve yumurtalar toplanırken, anne adayının rahim iç duvarı hazırlanmaktadır. Sperm bağışı ile tüp bebek tedavisinde ise toplanan yumurtalar seçilen sperm örneği ile döllenmektedir.
Yumurtalıklardan yumurta toplanması yumurtalık rezervini etkiler mi?
Yumurtalıkların uyarılması ile ancak o ay içerisinde harcanacak olan yumurtaların olgunlaşması uyarılabilir, bu sebeple yumurtalıklardan olgun yumurtaların toplanması kişinin yumurtalık rezervini azaltmaz.
Tüp bebek tedavisi kaç gün sürer?
Tüp bebek süreci yapılan tedaviye göre değişkenlik göstermekle beraber, kısa protokolde tedavi hastanın adetinin iki ila beşinci günleri arasında başlar, ortalama yumurta geliştirme süreci sekiz ila on iki gün arasında sürer. Daha sonrasında çatlatma iğnesinden 34-36 saat sonra yumurta toplama işlemi yapılır. Yumurtalar toplandığı gün sperm ile dölleme işlemi gerçekleştirilir. Oluşturulan embriyolar üç ila beş gün arasında takip edildikten sonra embriyo transferi işlemi gerçekleştirilir. Yumurta bağışlı tüp bebek tedavisinde ise rahim iç duvarının gebeliğe hazırlanması süreci yumurta geliştirme sürecine benzer olarak adeti takip eden süreçte sekiz ila on iki gün arasında sürer, embriyoların oluşturulduğu gün tedavi tekrar düzenlenir ve embriyo transferi de benzer şekilde üç ila beş gün içerisinde gerçekleşir. Eğer klasik PGD / PGT işlemi ile genetik tanı veya cinsiyet seçimi yapılacaksa embriyoların üçüncü veya beşinci günlerinde embriyolardan biyopsi alınır ve bir iki gün içerisinde elde edilen sonuçlara göre sağlıklı embriyoların transferi yapılır.
Tüp bebek tedavisi sürecinde Kıbrıs’ta kaç gün kalmak gerekir?
Tüp bebek tedavisi sürecinin ilk kısmı olan yumurta geliştirme tedavisi ve rahim iç duvarı hazırlık tedavisini bulunduğunuz yerde yine doktorumuzun kontrolünde yaptırabilirsiniz. Yumurta toplanacak hastalar için yumurta toplama işlemi öncesinde Kıbrıs’ta olmak yeterli olacaktır. Erkek hasta sperm örneği verecekse, sadece yumurtaların toplanacağı gün erkek hastanın burada olması yeterlidir. Embriyo gelişimi takibine göre embriyo transferi 3-5 gün içerisinde yapılmakta olup, embriyo transferinden bir gün sonra evinize dönüş yapabilirsiniz. Hastaya özel olarak tedavi programı hazırlandığı için Kıbrıs’ta kalış süresi detaylarınız, tedavi programınız belirlendiğinde netleşecektir.
Mikroenjeksiyon nedir?
İyi kalitedeki spermler arasından seçilen bir spermin özel bir iğne vasıtası ile yumurtanın içerisine yerleştirilerek döllenmenin yüksek oranda sağlandığı bir tüp bebek uygulamasıdır.
Çip bebek tedavisi nedir?
Diğer adıyla sperm mikroçipleme veya mikroçip teknolojisi olarak da adlandırılan bu teknoloji sperm sayı veya kalitesinde düşüklük olan hastalarda menideki en kaliteli spermleri seçmeye olanak sağlamaktadır. Spermin özel bir çip içerisinden geçirildiği bu yöntem ile spermin yumurtayı dölleme başarısında artış ve daha iyi kalitede embriyo gelişimi mümkün olmaktadır.
Preimplantasyon genetik tanı (PGD / PGT) nedir?
Tüp bebekte genetik tanı olarak da bilinen bu işlem tüp bebek tedavisi ile oluşturulan embriyolardan yani hücresel seviyedeki bebeklerden bir veya birkaç hücre alınması ve bu hücrelere genetik bazı testler yapılarak sağlıklı embriyoların tespit edilmesine olanak sağlayan bir yöntemdir. Bu yöntem ile hem otozomal hem de cinsiyet kromozomları değerlendirilebilmekte ve transfer edilmeye uygun embriyolar kesin olarak belirlenebilmektedir.
Tüp bebekte genetik tanı kime önerilir?
Ailede tek gen hastalığı veya kromozomal sayı anomalisi bulunan durumlarda, anne adayının yaşının 35 baba adayının yaşının 45 üzerinde olduğu durumlarda embriyoların sağlıklı olup olmadığının tespiti için genetik tanı yöntemleri önerilmektedir. Bu şekilde ilgili kromozom veya gen için sağlıklı bebekler bulunabilmektedir.
Tüp bebek tedavisinde toplanan her yumurta döllenir mi?
Toplanan yumurtalar ya döllenmeye uygun kalitede (M2) olur, ya döllenmeye henüz tam hazır hale gelmemiş şekilde bulunur (M1), ya döllenme için hiçbir hazırlığı olmayan şekilde bulunur (GV) ya da anormal yapı veya şekilde bulunur. Tüm bu yumurta gelişim tiplerinden sadece M2 seviyesindeki yumurtalar döllenmeye müsaittir. Bir yumurta döllenmeye uygun kalitede görünse bile bu onun sağlıklı bir genetik yapıya sahip olduğunun garantisi değildir ve kusurlu olan yumurtalarda da döllenme izlenmeyebilir. Ayrıca, spermde de kusurlar olabileceği için genetik olarak kusurlu bir sperm de bir yumurtayı dölleyemeyebilir.
Erken menopoz sebepleri nelerdir?
Erken menopoz, yumurtalıkların 40 yaş altında çalışmayı bırakması ve yumurtalık rezervinin tükenmesi ile karakterize bir durum olup tıbbi olarak prematür overyan yetmezlik olarak adlandırılır. Bu durum kromozomal anomaliler yani genetik sebeple oluşabileceği gibi, otoimmün yani bağışık sistemin aşırı çalıştığı bazı hastalıklarda, bazı hormon bozukluklarında, geçirilmiş yumurtalık enfeksiyonları sonrasında, yumurtalıklara ameliyat uygulanması sonrasında veya yumurtalıkları etkileyen radyoterapi veya kemoterapi gibi tedaviler alınması sonucunda ortaya çıkabilir.
Erken menopozda hamile kalınır mı?
Erken menopozda genellikle tek sorun yumurta rezervinin erken tükenmesi olduğu için, bağışçı yumurtaları kullanılarak anne olma şansı çok yüksektir. Bu tedavide hastaya uygun olarak seçilecek olan bir bağışçıdan yumurta toplanır ve bu yumurtalar hastanın eşinin spermi ile döllenir. Oluşturulan embriyolar, ilaçlar yardımı ile rahmi gebeliğe hazırlanmış olan anne adayına nakledilir.
Menopozda tüp bebek olur mu?
Menopoza giren bir kadın her ne kadar yumurtalık rezervi tükenmiş de olsa, rahmi sağlıklı olduğu için yumurta bağışlı tüp bebek tedavisi ile hamile kalabilir. Bu tedavide hastaya uygun olarak seçilen bir bağışçının yumurtaları hastanın eşinin spermi ile döllenir ve oluşan embriyolar rahmi gebeliğe hazırlandıktan sonra anne adayına transfer edilir.
Yumurta toplama işlemi nasıl yapılır?
Yumurta toplama vajinal yoldan özel bir iğne vasıtasıyla yapılan bir işlemdir ve kadın hastanın hareketsiz olmasını gerektiren hafif ağrılı bir işlem olduğu için anestezi altında yapılmaktadır. Bu işlem esnasında doktor vajinal yoldan hem ultrason bakar hem de özel bir iğne ile yumurtaların içerisinde bulunduğu keseciklerin içindeki sıvıları toplar. İşlem yumurta keseciği sayısına bağlıdır ve ortalama 15-30 dakika arasında sürer. İşlem sonrasında anestezi etkisinin geçmesi ve iyileşme süreci yaklaşık bir iki saat sürmektedir.
Yumurta toplama işlemi sonrasında ağrı olur mu?
Yumurta toplama işlemi özel bir iğne ile yumurtalıktan yumurtaların toplanmasını gerektirdiğinden anestezi altında yapılmaktadır ve işlem sonrasında kasıklarda hafif bir ağrı hissedilmesi normaldir. İşlem sonrasında ağrı kesici verilerek bu ağrı ortadan kaldırılabilmektedir.
Yumurta bağışçısı bizim bilgilerimize ulaşabilir mi?
Yumurta bağışçıları, alıcı aileler ile asla karşılaşmazlar ve alıcı aile bilgilerine asla ulaşamazlar.
Sperm bağışçısı bizim bilgilerimize ulaşabilir mi?
Spermler yurt dışından sertifikalı olarak getirtildikleri için sperm bağışçıları zaten adamızda değildirler ve alıcı aile bilgilerine asla ulaşamazlar
Tüp bebek hastası yolculuk yapabilir mi?
Tüp bebek tedavisinde yolculuğun sakıncalı olduğu tek zaman yumurta toplama işleminden hemen sonrasıdır. Ayrıca embriyo transfer gününde de yolculuk stresi arttırdığı için önerilmemektedir. Bu iki gün dışındaki tüm günlerde kadın hasta rahatlıkla yolculuk yapabilir. Embriyo transferinin ertesi günü seyahat etmek gebe kalma şansını etkilemez.
Tüp bebek tedavisinde kaç embriyo transfer edilmelidir?
Tüp bebek tedavisi sürecinde gebelik oranını etkileyen en önemli parametrelerden birisi de kaç embriyo transferi yapıldığıdır. Transfer edilen embriyo sayısı arttıkça gebelik elde etme şansı da otomatik olarak artmaktadır ancak bu sefer de çoğul gebelik riski oluşmaktadır yani birden fazla bebeğin tutunma olasılığı ortaya çıkmaktadır. Çoğul gebelik hem bebekler hem de anne adayı için riskli bir durumdur, bu sebeple amaç her zaman gebelik elde etme oranını arttırırken çoğul gebelik olasılığını çok arttırmamak olmalıdır. Karar aşamasında öncelikli olarak düşünülmesi gereken anne adayının yaşı, deneme sayısı ve embriyoların gelişim düzeyidir. Kıbrıs’ta üç embriyoya kadar transfere izin verilmektedir. Otuz beş yaş altındaki anne adaylarında, ilk denemeyse ve beşinci gelişim gününe kadar iyi gelişim gösteren embriyolar mevcutsa tek embriyo transferi önerilmelidir. Birden fazla embriyo transferi seçeneği, anne adayının yaşı yüksek ise, daha önce başarısız deneme öyküsü varsa veya embriyo gelişim hızı yavaş olan hastalarda kullanılan ve gebelik şansını arttıran bir uygulama olacaktır.
Embriyo transferi nasıl yapılır?
Embriyo transferi, oluşturulmuş olan embriyo veya embriyolardan seçilenlerin rahmin içerisine bırakılmasıdır. Bu işlem için vajinal yolla, özel bir kateter vasıtası ile rahim ağzından geçilir ve ultrason eşliğinde embriyolar rahimdeki en uygun yere bırakılır. Embriyo transferi normal şartlarda ağrılı bir işlem değildir ve tüm işlem 5-15 dakika kadar sürer.
Embriyo transferi ne zaman yapılır?
Embriyo transferi günü, embriyolarınızın gelişim hızına ve gününe göre belirlenir ve embriyoların oluşmasından itibaren iki ila altı gün arasında transfer yapılabilir.
Embriyo transferinden sonra ne kadar dinlenmeliyim?
Transferden sonra yarım ila bir saat arasında istirahat etmek yeterlidir. Daha sonrasında transfer gününü evde dinlenerek geçirmek ve sonraki günlerde kademeli bir şekilde normal hayata dönmek gebelik başarısını arttırmaktadır. Gebelik testine kadar olan süreçte sadece ağır spor ile ağır işlerden ve ağırlık kaldırmaktan kaçınmak önerilmektedir.
Embriyo transferi sonrası nelere dikkat edilmelidir?
Embriyo transferi sonrasında yarım ila bir saat arasında istirahat yeterlidir. Daha sonrasında anne adayı yavaş yavaş normal hayatına dönmelidir. Bu süreçte gebelik oluşana kadar ağır spor ve işler ile ağırlık kaldırmaktan uzak durmak önerilmekte ancak devamlı yatmak önerilmemektedir çünkü sürekli yatmak anne adayının stres düzeyini artırmakta ve gebeliğin oluşmasını zora sokabilmektedir. Eğer yolculuk yapılacak ise embriyo transferinden sonraki gün yolculuk yapılmasında hiçbir sakınca bulunmamaktadır. Ayrıca, öksürmek, hapşırmak, merdiven çıkmak, yüzükoyun yatmak banyo yapmak da gebeliğin tutunmasını olumsuz yönde etkilemez. Beslenme açısından da bir gebenin tüketmesinin sakıncalı olacağı tüm ürünlerden uzak durulması, sağlıklı beslenilmesi ve bol su tüketilmesi yeterli olacaktır. Tüm bu süreçte sadece doktorun önerdiği tedaviler tam olarak uygulanmalı, doktora danışılmadan ek ilaç kullanılmamalıdır.
Tüp bebek hamilelik testi ne zaman yapılır?
Tüp bebekte hamilelik testi embriyo transferinden on iki gün sonra kanda bakılan gebelik testi ile belirlenir. Kanda ölçülen ve bebeğe ait olan B-HCG isimli maddenin seviyesi kişinin gebe olup olmadığını kesin bir şekilde söyler. Test sonucu ne çıkarsa çıksın, sonuç mutlaka doktor ile paylaşılmalıdır. Test ile ilgili yapılan bir diğer yanlış da test günü ilaçları bırakmaktır. Oysa gebeliğin devamını sağlayacak olan destek tedavi eğer gebelik varsa kesinlikle bırakılmamalıdır. Bu nedenle ilaçlara devam edilmesi ve doktorun önerilerine göre hareket edilmesi esastır.
Tüp bebek tedavisinde düşük riski daha mı fazladır?
Tüp bebek gebeliğinde düşük riski doğal yolla gebe kalanlara göre daha yüksek değildir, hatta tüp bebek tedavisinde dölleme işlemi çok daha titizlikle ve alınan sperm örneği içerisinden özenle seçilen spermler ile yapıldığı ve oluşturulan embriyolar içerisinden en iyi olanlar transfer edildiği için sağlıklı bebek elde etme şansı daha yüksek olabilmektedir. Tüp bebek gebeliğinde başarının devamı, önerilen ilaç desteklerinin düzenli olarak kullanılmasına bağlıdır.
Tüp bebek ikiz olma ihtimali nedir?
Tüp bebek tedavisinde çoğul gebelik oluşma olasılığı kendi kendine olan gebeliklere göre daha yüksektir. Bunun temel sebebi gebelik şansını arttırmak için anne adayına birden fazla embriyonun transfer edilmesidir. Transfer edilen embriyonun gelişim günü de ikiz gebelik olasılığını etkileyebilir çünkü beşinci gün embriyosunun tutunma olasılığı üçüncü gün embriyosunun tutunma olasılığından yüksektir ve bu olasılıklar hesaplanarak kaç embriyonun transfer edileceğine anne ve baba adayı doktorları ile hep beraber karar vermelidir. Yine de akılda bulundurulmalıdır ki, birden fazla embriyo transfer edilse dahi tüp bebek gebeliklerinin büyük bir kısmı hala tekil gebeliktir.
Tüp bebekte çoğul gebelik olursa neler yapılabilir?
Çoğul gebeliği önlemek için embriyo transfer sayısı çok dikkatle seçilmelidir. Oluşan ikiz gebeliklere genellikle bir girişim önerilmez. Üçüz gebelik riski ise çok düşüktür ancak üçüz gebelik olması durumunda bebeklerden bir ya da ikisinin sağlıklı bir yaşam sürebilmesi için embriyo azaltma işlemi önerilir.
Tüp bebekler sağlıklı olur mu?
Bazı durumlarda ufak tefek farklılıklar izlenebilse de, genel olarak tüp bebek gebeliklerinde bebek sağlığı açısından normal gebeliklere kıyasla artmış bir risk bulunmamaktadır. Ancak anne veya babada genetik bir kusur varsa bu kusurun bebeğe de aktarılabileceği unutulmamalıdır.
Tüp bebek tedavisinde vajinal kanama olur mu?
Tüp bebek tedavisinin yumurta toplanması işlemi sonrasında çok az bir lekelenme olması normaldir, ancak daha sonrasında kanama olması beklenen bir durum değildir. Her vajinal kanama illa gebeliğin oluşmadığı anlamını taşımaz. Kanamaların büyük bir kısmı transfer edilmiş embriyo yani hücresel safhadaki bebek ya da bebeklerin rahim iç duvarına tutunması esnasında da oluşabilir, bazen de rahim iç duvarında eksik kalan bazı hormonlar sebebiyle kanama izlenebilir ve doğru önlemler, teşhis ve tedavi ile bebeklerin tutunma şansı arttırılabilir ve düşük olmadan gerekli müdahale ile gebeliğin devamı sağlanabilir. Tüm önlemlere rağmen bazı embriyolar tutunmayabilir ve tedavi gebeliğin oluşmaması veya erken gebelik kaybı ile sonlanabilir. Kanama izlenmesi durumunda, gebeliğin oluşması şansını arttırabilmek için mutlaka tıbbi destek alınması gerekir.
Başarısız bir tüp bebek tedavisi sonrası tekrar deneme ne zaman yapılabilir?
Tüp bebek tedavisi hormonlarda bazı değişikliklere neden olduğu için öncelikle bu etkinin ortadan kaybolması gerekir ve bu süreç bir ila iki ay arasında sürebilir. Bu bekleme sürecinde de gebeliğin neden elde edilemediğine yönelik bazı ek testlerin yapılması istenebilir. Ayrıca, başarısız bir deneme sonrasında anne ve baba adayının psikolojik olarak da toparlanması, daha sonraki tedavinin başarısı açısından çok önemlidir.
İyi embriyo neden tutunamaz?
Bir embriyonun iyi kalitede olması her zaman genetik olarak normal olduğunu göstermez ve genetik olarak kusuru bulunan embriyoların tutunma şansı daha düşüktür. Ayrıca endometrium yani rahim iç duvarının hazır olması embriyo kalitesi kadar önemlidir. Tüm çabalara rağmen, genetik olarak test edilmiş sağlıklı bir embriyo iyi durumdaki bir endometriuma tutunamayabilir. Bunun sebebi ilaçların doğru olmayan kullanımı olabileceği gibi, yoğun endişe ve stres de olabilir.
Tüp bebekte dış gebelik olur mu?
Tüp bebek tedavisinde dış gebelik olasılığı kendi kendine olan dış gebelikten biraz daha fazla olup %1-2 civarındadır.
Embriyolar ne zaman dondurulur?
Oluşturulan embriyolar döllendikleri günden itibaren gelişimlerinin altıncı gününe kadar herhangi bir zamanda dondurulabilir ancak dondurma işlemi sıklıkla, gelişimde gebelik şansının daha yüksek olarak izlendiği üçüncü ve beşinci günlerde yapılmaktadır.
Donmuş embriyolar ile gebelik şansı daha mı azdır?
Tüp bebek tedavisinde, doğru tedavi uygulanması ile çoğu zaman ihtiyaçtan fazla sayı ve kalitede embriyolar oluşmaktadır. Bu embriyoların daha sonra kullanılmak üzere dondurularak saklanması her zaman önerilir çünkü eğer ilk denemede gebelik elde edilemezse, elde embriyoların bulunması çok daha düşük maliyet ile tekrar tedavi şansı sağlayacak, eğer gebelik elde edilirse de anne adayının çok yüksek başarı oranı ile hemen hemen hiç yıpranmadan kardeş yapma şansını doğurur. Sanılanın aksine, donmuş embriyolar bu dondurma işleminden çok büyük olasılıkla (%90 ve üzeri) hiç zarar görmezler. Donmuş embriyo transferinde, eğer embriyolar iyi kalitede ise, anne adayları daha sakin ve bilinçli oldukları için taze tüp bebek tedavisine göre gebelik şansı bir miktar daha yüksek olmaktadır.
Tüp bebek tedavisi için anne adayı nasıl beslenmelidir?
Anne adayının sağlıklı bir bünyeye sahip olması gebelik şansını çok arttıran bir unsurdur, bu sebeple anne adayının beslenme biçimi de çok önemlidir. Yumurta toplanması planlanan anne adaylarında tedaviden ideal olarak 2-3 ay önce başlayacak şekilde yumurta kalitesini arttıracak yeşil sebze, meyve, tam buğdaylı ekmek, tuzsuz kuruyemiş, balık, zeytinyağı tüketiminin artırılması önerilmektedir. Rahim iç duvarının düzgün kalınlaşabilmesi için de tedaviden en az 1 ay önce başlanacak şekilde tuzsuz kuruyemiş, avokado, balık, ıspanak, yerfıstığı, kırmızı dolmalık biber, tam buğday ekmeği, balkabağı, ayçiçek yağı tüketimi de önerilmektedir. Bunun yanı sıra; margarin, işlemden geçmiş yiyecekler, tuz ve şeker kesinlikle uzak durulması gereken gıdalar arasında yer almaktadır.
Tüp bebek tedavisi öncesinde baba adayı nasıl beslenmelidir?
Sperm üretimi devamlı olan bir durumdur ve bir spermin ilk üretiminin başlaması ile olgun hale gelmesi arasında geçen süre yaklaşık 62 gündür. Bu sebeple sperm sayı ve kalitesini arttırmayı hedefleyen baba adayları sperm örneği vermeden en az 2 ay önce beslenme düzenlerine dikkat etmeye başlamalıdır. Sperm sayısını ve hareketliliğini arttıran besinler yeşil yapraklı sebzeler, balık, sığır eti, baklagiller, ceviz, avokado, muz, yaban mersini, nar, portakal, domates ve dolmalık biberdir. Sperm sayı ve kalitesini düşürdüğü için kesinlikle önerilmeyen besinler ise kafein, soya sosu, tam yağlı süt ürünleri, işlenmiş et (örneğin sosis) gibi gıdalardır.
Tüp bebek tedavisi öncesinde anne adayının hangi kiloda olması gerekir?
Başarılı bir tüp bebek tedavisi ve sağlıklı bir hamilelik süreci için normal kilo aralığında olmak başarıyı arttıran bir unsurdur. Kesin bir kilo aralığı bulunmamakla beraber normal vücut kitle indeksinde olmak gerekir, yani anne adayının boyuna göre normal görünüşte bir ağırlığa sahip olması tercih edilir. Aşırı kilolu olmak veya çok zayıf olmak, hem gebeliğin oluşum sürecinde kullanılan ilaçların ayarlanmasını zorlaştırmakta, hem de elde edilen gebeliğin devamının sağlanmasını riske atmaktadır. Yapılması gereken, gebe kalmayı planladığı andan itibaren anne adayının düzenli beslenme ve sporunu yapması, sigara ve alkolden mümkün mertebe uzak durması olacaktır.
Embriyo transferi sonrasında cinsel ilişki yasak mıdır?
Cinsel ilişki aslında embriyo transferini kötü yönde etkilemez, ancak tedavi süreci nedeniyle yapılan işlemler ve kullanılan ilaçlar sebebiyle ilişki sonrasında lekelenme görülebilir. Lekelenme ve ağrı gibi durumlar anne ve baba adayında endişeye neden olabileceği için embriyo transferi sonrasında en azından gebelik testine kadar çiftlerin cinsel ilişkiden uzak durması önerilmektedir. PGD / PGT ile embriyolara genetik tarama yapılmış olan çiftlerde ise kendiliğinden gebe kalma istenmediğinden cinsel ilişki önerilmemektedir.
Embriyo transferi sonrasında devamlı yatmak başarıyı arttırır mı?
Embriyo transferi sonrasında sık sorulan sorulardan birisi de hareketlerin ne kadar kısıtlanması gerektiğidir. Embriyo transferi işleminden sonra uzun süre yatmanın gebelik başarısını arttırmadığı, hatta azalttığı gösterilmiştir. Gebelik testi gününe kadar sürekli yatmak ayrıca anne adayındaki stres düzeyini daha da arttıracak ve gebeliğin oluşması kötü yönde etkilenebilecektir. Bu sebeple anne adaylarının transferden sonraki bir saat istirahat ettikten sonra normal günlük yaşamlarına dönmeleri istenir. Gebelik testi gününe kadar anne adayı hamile bir kadının yapabileceği tüm hareketleri yapabilir, kendisini yormayacak şekilde yürüyüşler yapabilir, sadece ağır işlerden ve ağırlık kaldırmaktan uzak durmalıdır.