•  
  •  
  •  

Cinsiyet Seçimi ve PGT

PGT tüp bebek tedavisine ek olarak uygulanan bir yöntem olup, oluşturulan hücresel safhadaki bebeklere yani embriyolara genetik inceleme yapılması esasına dayanır. Bu şekilde hasta olan bebekler ayıklanır ve sadece sağlıklı olan bebeklerin transferine izin verilerek, bazı genetik hastalıkların bebeğe geçişinin önüne geçilmiş olunur. PGT ile kromozom sayı anomalilerinden, bebeğin cinsiyetine, tek gen hastalıklarından, kromozom yapı anomalilerine kadar geniş bir çerçevede araştırma yapılabilir. Bu araştırma için önce kadının yumurtasının erkeğin spermi ile kadın vücudu dışarısında döllenmesi gerekmektedir, yani PGT yapabilmek için tüp bebek yöntemi uygulanmalıdır. KKTC’deki güncel yasa ve tüzüklere göre isteğe bağlı PGT ile cinsiyet seçimi yasaktır, ancak cinsiyet kromozomu ile aktarılan hastalıklar için cinsiyet tayini yapılabilmektedir. Bu nedenle PGT tedavisi ile ilgilenen tüm hastaların, tedavi planlanmadan önce tıbbi ve gerektiğinde genetik danışmanlık hizmeti alması, gebeliğe giden yolda daha hızlı ve doğru adımlar atmasına yardımcı olacaktır.

PGT ve cinsiyet seçimi kısaca, kadın hastanın yumurtalarının geliştirildikten sonra toplanmasını, erkekten alınan sperm örneği ile laboratuvar ortamında döllenmesini, oluşan embriyo yani bebeklerin gelişim takibini, belirli bir gelişim evresinde embriyolardan hücre örnekleri alınarak genetik olarak istenen kromozom veya genlerin incelenmesini ve bebek gelişimine göre uygun olan günde de belirlenen kromozomlar veya genler için sağlıklı olduğu tespit edilen embriyo ya da embriyoların anne rahmine yani endometriuma yerleştirilmesini içeren bir tedavi şeklidir. Dölleme işleminde, sperm özellikle seçilip yumurtanın içerisine sokulursa ICSI tedavisi de bu tedaviye eklenmiş olur ve bu durum tedavi başarısını arttıran bir unsur olduğu için bazı merkezlerde rutin olarak uygulanmaktadır.

Preimplantasyon genetik tanı tedavisi, seçilen kromozomlar için (örneğin 21, 18,13 ve cinsiyet kromozomları) anne adayına sadece sağlıklı embriyoların transfer edilmesini %100 garanti ettiği için gebelikte problem yaşanması olasılığını da minimuma indirmektedir. Yani belirli kromozomlar ya da genler genetik olarak incelendiği için hata payı bulunmamaktadır ve sonuç garantidir. Ayrıca bu şekilde, gebelikte ileri yaşa bağlı Down Sendromu gibi hastalıkların bebekte olup olmadığını anlamak için amniyosentez gibi işlemlerin yapılmasına da gerek kalmamaktadır.

PGT tedavisi bir bütün olarak zor değildir; sadece hasta, doktor, embriyolog ve hasta danışmanların bir uyum içerisinde çalışmasını gerektiren güzel ve heyecanlı bir süreçtir. Tüp bebek tedavisinin de kendisine göre zorlukları vardır; ancak ailenin sağlıklı bir bebek ile taçlanacağı düşünüldüğünde bu tatlı zorluklar, güzel bir sonuç için harcanan çabanın anıları olacaktır.

Tüm tüp bebek tedavileri, hem yumurta toplanması, hem embriyo gelişimi takibinin doğru yapılabilmesi gibi özellikli alanlar istediğinden hastanelerin tüp bebek ünitelerinde veya tüp bebek merkezlerinde uygulanmalıdır. Bir infertilite kliniğinde hastaların görüldüğü ve muayenelerin yapıldığı poliklinik kısmı haricinde özellikle tüp bebek işlemlerinin yapıldığı bir bölüm bulunur. Bir tüp bebek bölümü, içerisinde sadece tüp bebek işlemlerinin yapılacağı bir ameliyathane, yumurta ve embriyo yani hücresel safhadaki bebeğin geliştirileceği bir embriyoloji laboratuarı ve sperm inceleme ve hazırlığının yapılacağı bir androloji laboratuvarı içerir. Ayrıca preimplantasyon genetik tanı yani PGT işleminin de yapılabilmesi için tam donanımlı bir genetik laboratuvarının bulunması gerekir. İşlemlerin yapılacağı yer kadar işlemleri kimin yapacağı da önemlidir. Tüp bebek, sadece tüp bebek konusunda diploma ya da sertifika almış infertilite uzmanı yani kısırlık uzmanı tarafından yapılmalıdır. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarından ancak bu ek eğitimi almış ve yetkili olanlar bu tedavileri uygulayabilecek bilgiye sahiptirler. Tüp bebek üst eğitimi almamış kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının bu tedavileri yapması hem hasta başarısı açısından sakıncalıdır, hem de yasal değildir. Bu nedenle, tüp bebek merkezinin seçiminden ziyade, tüp bebek doktorunun seçimi ön plana çıkmaktadır. Bu konuda, gerek hastanın doktorunun yönlendirmeleri, gerekse internet sitelerindeki danışmanların vermekte olduğu danışmanlık hizmetleri yol göstericidir ve bu şekilde hastaya, infertilite veya tekrarlayan gebelik kayıpları ile ilgili çözümde, onlar için en iyi tüp bebek tedavisi uzmanının bulunması sağlanabilir. Yrd.Doç.Dr. Burcu Özbakır, tüp bebek tedavileri üzerine İngiltere’de çalışmalar yapmış ve konu ile ilgili Kıbrıs ve Türkiye’de üst ihtisas denkliğinde diploma sahibi tek doktordur.

Preimplantasyon Genetik Tarama tedavisi yönteminin uygulanacağı hasta gruplarının seçimi başarıda çok önemli bir unsur olduğundan, öncelikle bir tüp bebek tedavisi uzmanı tarafından çiftin tıbbi bilgileri değerlendirilir ve sonrasında tüp bebek tedavisinden fayda görecek çiftlere ancak tedavi önerilir. PGT tedavisi şartları aşağıda özetlenmiştir:

  • 35 yaş ve üzerindeki kadın hastalar
  • 45 yaş ve üzerindeki erkek hastalar
  • Kadın hastada azalmış yumurtalık rezervi izlenmesi
  • Erkek hastada düşük sperm sayı, hareketlilik ve yapı özellikleri izlenmesi
  • Erkek hastadan cerrahi yol ile sperm elde edilmesi (TESE, TESA gibi)
  • Önceki gebeliğindeki bebeğinde kromozom sayı anomalisi izlenmiş çiftler
  • Çiftin ailesinde kromozom sayı anomalisi bulunan bir birey olması
  • Kadın veya erkek hastada dengeli Robertsonian translokasyon bulunduğu için artmış kromozom sayı anomalisi riski bulunanlar
  • Kadın ve erkek hastada veya ailesinde tek gen hastalığı için taşıyıcılık bulunması (örneğin Talasemi, Kistik fibrozis, Hemofili, Orak hücreli anemi gibi)
  • Kadın veya erkek hastanın kişisel veya aile öyküsünde genetik aktarımlı hastalık bulunması
  • Açıklanamayan kısırlık ( açıklanamayan infertilite ) problemi olan çiftler
  • Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı bulunan çiftler
  • Tekrarlayan gebelik kaybı bulunan çiftler
  • Sağlıklı embriyo saklamak isteyen çiftler
  • Hastanın çocuğunda belirli kromozomlar için anomali endişesinin bulunması

Tedavi süreci, tedavi öncesindeki araştırmalar neticesinde belirlenen bir süreçtir. Gerek tedavi programı, gerekse tüp bebek ilaçları ve dozları, tüp bebek sürecine başlanmadan önce ayarlanır. Tüp bebek ve PGT tedavisi aşamaları, hastalara detaylı anlatılır ve ön hazırlıkların tamamlanması sağlanır. Örneğin bazı enfeksiyon hastalıklarının tedaviye başlanmadan taranmış olması, hem tedavi zamanlaması, hem de tedavi yönetimi açısından önemli olabilir. Bazı durumlarda, tüp bebek öncesinde antibiyotik kullanımı gerekli görülebilirken, bazı durumlarda spermin ekstra yıkanması gerekli olabilir.

Yumurta geliştirme dönemi: Çiftlerin tedavi zamanlaması kadın hastanın adet döngüsüne bağlıdır ve tedaviler adet döngüsü ile ilintili olarak başlatılır. Bu nedenle, adet döngüsü düzenli olan hastalarda herhangi bir günde tüp bebek tedavisi uygulamasına başlanamaz. Kadın hastanın adet döngüsüne göre kısa tedavi protokolü veya uzun tedavi protokolü seçilebilir. Uzun protokolde, yumurtlamayı kontrol eden iğne tedavisi hastanın adetinin 21. gününde başlar ve bir sonraki adet ile yumurta geliştirici iğneler ( yumurta büyütme iğnesi )tedaviye eklenerek yumurta olgunlaştırılması sağlanır. Kısa protokolde ise, yumurta geliştirici iğneler adetin ilk 5 günü içerisinde başlanır ve yumurtalar olgunlaşmaya başladığında yumurtlamayı kontrol eden iğne tedavisi eklenir. Yumurta geliştirici ve yumurtlamayı kontrol eden tüp bebek iğnelerinin bazıları cilt altında, bazıları da kas içerisine yapılır. Cilt altına yapılan iğneler çok küçük olup, genellikle göbek ya da kol bölgesi tercih edilmekte, hastalar kısa bir eğitimin ardından iğnelerini kendileri yapabilmektedirler. Kas içerisine yapılması gereken iğneler ise genellikle kalçadan uygulandığından, bir hemşire tarafından yapılması gerekir. Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar sadece iğneler olmayıp, vitamin, antibiyotik, bağışıklık sistemine yönelik ilaçlar ve pıhtılaşma sistemine yönelik çeşitli tedaviler hastanın klinik durumuna göre tedaviye eklenebilir.

Tedavi süresince, alınan yumurta geliştirme ilaçlarının etkisini takip etmek, gerektiğinde doz ayarlaması yapmak ve gerektiğinde ilaç ekleyip çıkartmak için kadın hasta birkaç kez vajinal ultrasona girer. Ultrasonların vajinal yapılmasının sebebi, üstten bakılan ultrasona göre ölçümlerin ve görüntünün çok daha doğru sonuç vermesidir. Ultrason esnasında, yumurtalıkların içerisinde gelişmekte olan yumurtalara ait foliküller yani içerisi sıvı dolu minik yumurta kistçikleri sayılır ve her biri tek tek ölçülür. Seri ultrasonlar ile de bu ölçülen foliküllerin büyüme hızları takip edilerek gerekli ilaç ayarlamaları yapılır. Yumurta gelişimi takip edilirken yapılan bir diğer takip de tüp bebekte endometrium yani rahim iç duvar kalınlığı takibidir. Bebeğin tutunacağı alan olan endometrium da bu uyarıcı ilaçların etkisi ile kalınlaşır ve beslenmesi artar.

Hem uzun, hem de kısa protokol tedavi yönetiminde, yumurtalar tamamen olgunlaştığında tüp bebek çatlatma iğnesi olarak adlandırılan HCG benzeri ilaç uygulanır ve iğnenin uygulanmasından sonraki 34-36. saat aralığında yumurtalar toplanır. Yumurta toplama işleminin zamanlaması çok önemlidir, çünkü erken yapılan toplama işlemlerinde, elde edilen yumurta sayı ve kalitesi daha kötü olacakken, çok geç kalındığında da, yumurtalar çatlayacağı için toplanamayabilir. Tüm detaylar başarıyı etkileyebildiğinden, tüp bebek aşamaları hasta ile paylaşıldığında ekip uyumu ve başarı daha yüksek olmaktadır.

Yumurtaların toplanması: Yumurtaların toplanması işlemi kadın hasta hafif anestezi altında iken ( sedoanaljezi ) yapılır, yani hasta bir uykudadır ve ağrıyı algılamaz ancak tam bir anestezi de olmadığı için işlemden hemen sonra uyanır ve genel anestezinin risklerini almamış olur. Yumurta toplama işleminin süresi, hastanın yumurta sayısına, infertilite uzmanının tecrübesine ve hastanın yumurtalıklarının genel durumuna bağlı olup ortalama 10-20 dakikalık bir süreçtir. Bu süreçte hastanın uyumasını takiben, kadın genital bölgesi temizlenir ve steril bir iğne vasıtası ile vajinadan karın içine girilerek olgunlaşmış yumurtalar tek tek toplanır. Bu toplama esnasında yumurtaların içerisinde olduğu foliküller vajinal ultrason vasıtası ile sürekli takip edilir. Yumurtalar toplandıkça embriyoloji laboratuarına aktarılır. Olgunlaşmış tüm yumurtalar toplandıktan sonra işleme son verilir. Doktorumuz işlemden hemen sonra, hasta henüz uyanmadan, bir deneme kateteri vasıtası ile rahime girişin kolay olup olmadığını da kontrol eder. Bu şekilde, embriyo transferinde hangi kateter veya aletin kullanılmasının daha iyi sonuç vereceğine karar verilir ve transfer gününde başarı şansı yükseltilmiş olur.

Yumurtaların döllenmesi: “Tüp bebek nasıl olur ?” sorusunun cevabı aslında bebeğin oluşum sürecini kapsar ve bu aşamadan sonra başlar. Toplanan yumurtalar bir süre dinlendirildikten sonra, her bir yumurtanın etrafındaki hücreler temizlenir ve yumurtalar gözlenebilir olur. Bu safhada dört tip yumurta izlenir. M2 olarak adlandırılan yumurta tipi döllenmeye hazır yumurtaları ifade eder ve esas bu tip yumurtaların sayısı önemlidir. M1 denilen yumurta tipi döllenmeye henüz müsait olmayan ancak olgunlaşmasını tamamlamak üzere olan yumurtalardır, bu yumurtalar beklenildiğinde bazen M2 yumurtaya dönüşebilir. Bu nedenle, M1 yumurtalar bir süre bekletildikten sonra M2 tipine dönen yumurtalar da işleme alınır. GV olarak adlandırılan yumurta tipi döllenmeye müsait olmayan, tam olarak olgunlaşmamış yumurtalardır ve hiçbir işe yaramazlar. Postmatür veya anomali olarak tanımlanan yumurta tipi de, ya çok beklediği için yaşlanmış, ya da anormal görünümde olan yumurtaları tarifler ve bu yumurtalar sağlıksız olduğu için kullanılmaz.

Kadın hastanın yumurtaları toplanırken veya öncesinde, erkek hasta sperm örneği verir. Sıklıkla sorulan bir soru da “ sperm kimden alınır ” sorusudur. Standart tüp bebek tedavisinde hasta sperm bağışı almadığı için sadece erkek partnerin sperm örneği kullanılır. Kullanılan sperm örneğinin fazlası da hastanın özel bir dondurma isteği yok ise atılır. Tüp bebek tedavisinde sperm vermeden önceki cinsel perhiz 2-4 gün arasında olur ise en iyi sonuç elde edilir.

Embriyolog verilen sperm örneğini yıkar ve konsantre eder. Yumurtalar toplanıldıktan sonra da dölleme işlemine geçilir. Geleneksel bir tüp bebek tedavisinde yumurta başına belirli bir sayıda sperm aynı alana konarak döllemeyi spermin gerçekleştirmesi beklenir. ICSI yani intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu tedavisi de bazı durumlarda veya tüm tedavilerde tüp bebek tedavisine eklenebilmektedir. ICSI işleminde, spermler içerisinden hareket ve yapı olarak en iyi spermler seçilerek, her bir yumurtaya bir sperm enjekte edilir. Yani ICSI işleminde sperm yumurtanın zarını delip girmek için çaba sarfetmez, direkt yumurta içerisine yerleştirilir. Bu işlem tedavi başarısını arttıran bir yöntem olduğu için, merkezimiz tarafından rutin tüp bebek tedavisine eklenmektedir.

Embriyoların büyümesi ( embriyo kültürü ): Dölleme işlemini takiben ilk laboratuar kontrolü bir gün sonra yapılır ve döllenen yumurta sayısı ile döllenme kalitesi kaydedilir. 2 PN döllenmenin sağlıklı olduğunu gösterirken 1 PN veya 3 PN görülmesi sağlıklı olmayabilecek döllenmenin işaretleridir. Bazı yumurtalarda ise hiç döllenme izlenmeyebilir. Döllenme oranı, tüp bebek tedavisinde yumurtanın kalitesine, spermin kalitesine ve laboratuar şartlarına bağlıdır. Embriyolar yani döllenme izlenmiş olan hücresel safhadaki bebekler özel beslenme ortamı ve özel bir laboratuar ortamında düzenli olarak takip edilir. Gelişim sürecinde iyi kalitede oluşmamış olan embriyolar gelişimlerinde geri kalırken, iyi olanlar güzel bir şekilde büyümeye devam ederler. Laboratuar ortamında tüp bebek oluşumu süreci çok hassas takip ve yönetim gerektiren bir süreç olduğundan laboratuar ortamının düzeni ve takibi çok önemlidir. Embriyolog embriyoları kontrol etiğinde elde ettiği tüm bilgileri günlük olarak hastalarla ve doktorla paylaşmaktadır.

Takip edilen embriyolar gelişim süreçlerine devam ederken, rahim iç duvarının olgunlaştırılması için kadın hastaya hap, jel, fitil veya iğne şeklinde ek hormon desteği başlanır.

PGT işlemi: Embriyolar gelişimlerinin 3. ila 5. günlerinde iken her bir embriyodan hücre biyopsisi yapılarak bir veya birkaç hücre örneği alınır. Bu alınan hücreler genetik laboratuvarında planlanan genetik tarama için incelemeye alınır. Hayatla bağdaşan ( ilk üç aylık dönemde büyümesine devam eden ) gebeliklerde görülen anomalilerin %90’ından fazlası 21., 18. 13. ve cinsiyet kromozomları anomalisidir. Bu sebeple 21, 18, 13 ve cinsiyet kromozomlarının anomali yönünden taranması PGT işleminde en sık kullanılan taramadır. Ayrıca ailesel bir gen hastalığı varsa, önceden hazırlanmış problar ile bu gen kusurları da araştırılabilir.

Embriyo transferi: Embriyolar transfere uygun hale geldikten sonra, eğer PGT sonucunda sağlıklı ve transfer edilebilir embriyolar elde edilmişse, tüp bebek tedavisi embriyo transferi ile tamamlanır. Embriyo transferi işlemi serviks yani rahim ağzında veya rahmin şeklinde bir problem izlenmedi ise kolay bir uygulamadır ve anestezi gerektirmez. Zaten bebeğin transferi işlemi, oldukça duygusal bir an olup, kadın hastaların bu uygulamaya dahil olmaları motivasyon açısından önemlidir. İnfertilite uzmanı doktorumuz tarafından rahim ağzından geçirilen ince bir kateter vasıtası ile embriyo ya da embriyolar rahim içerisinde en uygun yere nakledilir. 5. ila 7. gün arasında embriyo transferi yapılabilir ancak en sık kullanılan embriyo gelişim günleri 5. ve 6. günlerdir. 5. güne kadar dayanmış olan bir embriyonun gebelik başarısı 3. gündeki bir embriyodan daha yüksektir, ayrıca genetik olarak taranmış embriyoların tutunma başarısı da daha yüksek olacaktır. Hangi hastaya kaçıncı gün embriyo transferi yapılacağı, embriyo gelişim hızına bağlı olarak doktor, embriyolog ve hastanın görüşmesi ile alınacak bir karardır. Merkezimizde, embriyolar ile ilgili alınacak tüm kararlar birlikte alınmaktadır.

Bir diğer konu da kaç embriyonun transfer edileceğidir. Transferde tıbben en çok üç embriyo transferi limit olarak kullanılmaktadır. Yine de birçok ülkede bu sayı 1 veya 2 olarak sınırlandırılmıştır. Transfer edilen embriyo sayısı arttıkça tüp bebekte gebelik şansı artmaktadır. Bu nedenle, hastalar 3 embriyoya kadar transfer yaptırabilecekleri güvenilir ülkeleri tercih edebilmektedirler. Kıbrıs’taki yasalar hastanın durumuna göre 1 ila 3 arasında embriyo transferine yasal olarak izin vermektedir. Bir diğer yandan transfer edilen embriyo sayısı arttıkça çoğul gebelik ( özellikle ikiz gebelik ) olasılığı artmaktadır. Çoğul gebelik, takibi daha zor ve daha riskli bir gebelik olduğu için, hangi hastaya kaç embriyo transferi yapılacağı embriyoların gelişim kalitesi ve sayısı, hastanın klinik durumu, hastanın beklentisi gibi değişkenlere bağlıdır. Embriyo gelişimlerini bilen doktor ve hasta görüşür ve bu görüşmeyi takiben, hasta için en doğru yönetim belirlenebilir.

Embriyo transferi günü, hastamızın transfer edilmesi kararlaştırılan embriyoları, ek bir ücret talep edilmeden embriyo glue ( yani embriyo yapıştırıcısı ) sıvısına yerleştirilmektedir. Bu şekilde transfer sonrasında tutunma şansları artmakta, hastamızın gebelik şansı yükseltilmektedir.

Hastalarımızın kalan iyi kalitede embriyoları olursa, hastalarımızın da onayı ile kalan embriyolar çiftimiz adına saklanabilmektedir. Bu şekilde hem gebelik elde edilirse, ikinci bir bebek için tekrar aynı zahmetler yaşanmamış olacak, hem de eğer gebelik elde edilmezse, çok daha kolay bir şekilde ikinci bir tedavi şansı elde edinilmiş olacaktır.

Tüm tedavi süreci hastanın tedavi protokolüne göre belirlenmektedir. Kısa protokol uygulanan hastalarda tedavinin toplam süresi 17-21 gün arasında sürer. Uzun protokol başlanan hastalarda tedaviye adetten önce başlandığı için ilaç tedavisi dahil toplam süre yaklaşık 24-28 gündür. Hastalarımızın çoğunluğu Kıbrıs’ta yaşamadığı için bu süreyi kısaltmak adına, hastalarımızın sadece ilaç tedavilerinin kapsayan ilk kısım hastanın bulunduğu yerde yapılabilmekte, bulundukları yerde yaptırdıkları muayeneler neticesinde doktorumuz ilaçlar ile ilgili tüm düzenlemeleri yapmaktadır. Hastamızın yumurtaları olgunlaştıktan sonra Kıbrıs’a gelerek tedavimizin işlemsel kısımları Kıbrıs’ta tamamlanmaktadır. Bu şekilde hastalarımızın Kıbrıs’ta bulunmaları gereken süre, embriyo transferinin yapılacağı güne bağlı olarak yaklaşık 7-9 gündür.

Tüp bebek tedavisi hassas bir süreç olup, sonrasında alınacak bazı önlemler de başarıyı yükseltmektedir. Bu nedenle, tedavi sürecinde olduğu kadar tedavi sonrasında da desteğimizin devam etmesi çok önemlidir

PGT ile tüp bebek tedavisi başarısını esasen etkileyen faktörler, kadın yumurta rezervi, erkek hastanın sperm kalitesi, transfer edilen embriyoların sayısı ve kaliteleri, kadın hastanın rahim iç duvarı kalınlığı ve rahim yapısı, çiftin stres durumu, çiftin tedaviye uyumu, embriyologun ve doktorun teknik yeterliliği ve laboratuar kalitesi gibi değişkenlerdir. Tüp bebek tedavisi başarı oranı açısından birçok değişken embriyo transferine kadar netleşmiş olduğu için, embriyo transferinden sonra hastaların sakinliklerini korumaları ve strese yenik düşmemeleri çok önemlidir. Kullanılması önerilen ilaçlar önerildiği şekli ile düzenli kullanılmalı, ek bir problem mutlaka danışmana bildirilmelidir.

PGT ile tüp bebek tedavisinde sadece embriyo transferi günü biraz daha dikkat edilmesi önerilse de, embriyo transferi sonrasında birkaç saatin üzerinde yatmak bile başarıyı arttırmamaktadır. Bu nedenle, tedavi sonrasında hastaların devamlı yatması önerilmemektedir. Bu durum, stresi arttırdığı için bazı durumlarda başarıyı bile düşürebilmektedir. Hastaların yapmaları gereken şey, gebelik varken yapacakları kadar aktif olmaktır.

PGT ile tüp bebek tedavisi sonrası yenmemesi gereken gıdalar, ada çayı yeşil çay gibi içecekler, kahve ve kola gibi kafein içeren içeceklerdir. Ayrıca, hastanın karnında şişkinlik yaratacak yemeklerden de uzak durması önerilir. Yani hasta, gebelik varmış gibi yiyip içerse her hangi bir sorun ile karşılaşmayacaktır.

PGT tedavisi sonrasında gebelik testi gebelikle embriyo transferini takip eden 10-12. günde kanda B-Hcg yani kanda gebelik testi ile anlaşılır. Önerilen günden önce de eğer gebelik varsa pozitiflik izlenebilir ancak çok daha önce test yapılmamasının sebebi, çatlatma iğnesinin de gebelik varmış gibi testin pozitif çıkmasına neden olabilecek olmasıdır. 10-12. günde çatlatma iğnesinin etkisi sıfırlanmış olacağından böyle bir risk izlenmez ve pozitif elde edilen her sonuç gebelik demektir. Hasta sonucunu mutlaka doktoru veya danışmanı ile paylaşmalıdır. Test sonucunda değerin kaç olduğu bilgi vericidir, ayrıca 2 gün sonrası test tekrarında da artıştaki hız takibi açısından önemli olacaktır. Testteki yükselme 2 gün içerisinde genellikle iki katına çıkma şeklinde iken, en azından %66 yükselme izlenmelidir. Test sonucu pozitif çıkan her hasta kullanmakta olduğu ilaçlara düzenli şekilde kullanmaya devam etmelidir. Doktorumuz, hastalarımızın gebelik ile birlikte yapması gerekenleri ve sonrasındaki ilaç kullanımını da takip etmekte ve düzenlemektedir.

Bütün tedavilerde olduğu gibi, tüp bebek tedavisinde de gebeliğin oluşmama olasılığı vardır. Böyle bir durumda gerekli görülürse test tekrarı istenebilir. Test sonucu kesinleşmiş hastaların kullanmakta olduğu ilaçları bırakması önerilir. Tedavi başarısızlığı olan hastalarda dosyaların detaylı incelenmesi ve alınabilecek önlemlerin yeni bir deneme öncesinde alınması sonraki bir denemede başarı şansını arttırabilir.

Kıbrıs’ta tüp bebek tedavileri, yasalar ve ilgili tüzükler altında korunmaya alınmış olup, tüm hasta koruyucu tedbirlere dikkat edilerek hazırlanmıştır. Bu sebeple, tamamen yasal çerçevede tüp bebek tedavisi yapılabilmektedir. PGT belirlenen şartlar altında risk grubundaki hastalara yapılmakta olup, sadece isteğe bağlı cinsiyet seçimi KKTC yasa ve tüzükleri uyarınca yasal değildir. Yasalar hakkında en sık sorulan sorulardan birisi de tüp bebek tedavisi için nikah şartı olup olmadığıdır. Kıbrıs’taki yasalar çerçevesinde hastalar arasında işlem yapılabilmesi için nikah şartı aranmamaktadır. Çift birbirini partneri olarak tanıtıyor veya hastaların yumurta ya da spermleri tedavide kullanılıyor ise, çiftin dosyasına isimleri nikah şartı aranmaksızın kaydedilir. Türkiye dahil birçok ülkede nikah şartı mecburi tutulduğu için, çeşitli sebeplerle nikahı bulunmayan hastalarımızın tedavilerini Kıbrıs’taki merkezimizde tamamen yasal olarak yapabilmekteyiz.

Yasa gereği web sitemiz üzerinden tüp bebek fiyat bilgisi paylaşamıyoruz. Detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.