•  
  •  
  •  

Yumurta Takviyesi (Tandem Siklus) ile Tüp Bebek Tedavisi

Yumurta takviyesi tedavisi özel bir tedavi biçimi olup, yumurtalık rezervi azalmış hastaların tercih ettikleri bir yöntemdir. Bu tedavide kadın hastaya normal tüp bebek tedavisi ile yumurta geliştirilmesi sağlanırken, az sayıda yumurta gelişeceği için aynı anda yumurta bağışçısına da tedavi verilerek bağışçıdan da yumurta toplanarak hastanın tedavisinde kullanılacak yumurta sayısı arttırılır. Bu şekilde, hastanın eşinden alınacak sperm ile dölleme sonrasında oluşacak embriyo sayısı ve dolayısı ile gebelik şansı arttırılmış olur. Merkezimizdeki tüm dölleme işlemlerinde ICSI metodunu kullandığımız için erkek hastamızın sperminin hem kadın hastamızın az sayıdaki yumurtasını, hem de genç ve sağlıklı yumurta bağışçısının yumurtalasını çok daha yüksek oranda döllemesi sağlanır. Hastanın yumurtaları ve bağışçının yumurtaları ile oluşturulan embriyolar ayrı ayrı izlenir ve uygun gelişim safhasında hastalarımız ile görüşülerek en uygun embriyoların kadın hastamızın rahmine nakli sağlanır. Bazen, yumurta nakli alacağı için üzerindeki psikolojik yük hafifleyen hastaların daha iyi sayı ve kalitede yumurta çıkartabildiği de bilinen bir gerçektir. Tandem siklusun ne demek olduğu tedavi öncesinde hastalar ile detaylı konuşulmuş olmalıdır çünkü yumurtaların bir kısmı sağlıklı ve genç bağışçıdan alınacak ve oluşacak bazı embriyolar bağışçının genetiğini de taşıyacaktır. Tabi ki yumurta takviyesi gerçekten ihtiyacı olacak hasta gruplarına önerilen bir tedavi olup, sadece bu gruptaki hastaların düşük gebelik şansını çok yükseltme amacıyla kullanılmaktadır. Yumurta bağışı da alınması durumu toplumlarda hala oldukça hassas bir konu olup, tedavilerinde tam güvenlik ve gizlilik garantisini sağlayabilen köklü merkezler tarafından yürütülmelidir. Merkezimizde yumurta takviyesi eklediğimiz hastalarımızın yüzünü güldürmek ve ailelerini bir bebek ile taçlandırmak için büyük bir özveri ile çalışmaktayız. Konunun hassasiyetinin tam olarak bilincinde olan ekibimiz, tüm işlemleri tam bir gizlilik içerisinde yürütmekte ve bilgiler üçüncü kişiler ile hiçbir koşulda paylaşılmamaktadır.

“Tandem siklus tedavisi nerede yapılır” sorusuna verilecek en doğru cevap aslında tüm tüp bebek tedavilerinde olduğu gibi profesyonel hizmet veren ve tam gizlilik esası ile çalışan bir merkezin bütün tedaviyi yürütmesi olmalıdır. Bir tüp bebek merkezinde hastaların muayenelerin yapıldığı poliklinik kısmı haricinde tüp bebek işlemlerinin yapıldığı çok özellikli birimler bulunur. Bu birimlerde standart kadın doğum uzmanları değil, kadın doğum uzmanlığı üzerine üremeye yardımcı tedaviler üzerine üst eğitimini tamamlayarak sertifika veya diploma almış tüp bebek uzmanları çalışabilir. Tüm bu gereksininler değerlendirildiğinde ülkenin, merkezin ve en önemlisi doktorun seçimi başarıyı belirleyecek ana undsurdur. Merkezimizde Yrd.Doç.Dr. Burcu Özbakır görev yapmakta olup, yumurta bağışı ve takviyesi ile tüp bebek tedavisi üzerine İngiltere’de üst eğitimini tamamlamış ve alanında Kıbrıs adasında diploma sahibi tek doktor olma ünvanını elinde tutmaktadır.

Yumurta takviyesi tedavisi, her ülkede yapılabilen bir tedavi olmayıp, yumurta bağışını da içerdiğinden, sadece yumurta bağışının yasal olduğu ülkelerde yapılabilmektedir. Kıbrıs bu açıdan iyi bir seçenek olup, Avrupa’da yumurta takviyesinin bağışçılardan alınan yumurta ile yapıldığı sayılı ülkelerdendir. Üstelik, Avrupa’daki benzerlerinden maddi olarak çok daha uygun ve farklı seçenekler sunması açısından Kıbrıs son n yılda Avrupa’nın sahasında yükselen trendi haline gelmiş, Avrupa ülkelerinden yoğun bir sağlık turizmi akınına uğramıştır. Ülke genelinde Türkçe konuşulmasının yanında hemen hemen herkesin İngilizce de biliyor olması, dil problemini de ada genelinde minimuma indirmekte, hastaların konforlu bir süreç geçirmeleri kolaylıkla sağlanmaktadır. Türkiye’den gelen hastalar için vize veya pasaport ihtiyacının olmaması, Avrupa ve Orta Doğu’dan gelen hastalar içinse kolay vize alınması sebebi ile de tercih edilmektedir. Merkezimizdeki tüm tedaviler KKTC Sağlık Bakanlığı’nın kontrol ve onayı ile yapılmakta olup, tamamen yasal zeminde yumurta takviyesi yani tandem siklus tedavisi tam güvenlikle sağlanmaktadır. Bu sebeple, merkezimizde yumurta takviyesi tedavisi için başvuru oranı oldukça yüksektir.

Tandem siklus, yumurtalık rezervi azalmış ancak henüz bitmemiş olan ve az miktarda da olsa yumurta elde edilebilecek hastalarda tedavi başarısını arttırmak için kullanılan bir takviye yöntemidir. Bu tedavinin önerileceği grup hastalarda, yumurtalık yani over rezervi ile ilgili ve hastanın bazı tıbbi durumları ile ilgili net bilgiye ulaşılmış olmalıdır. Yumurta nakli tedavisi öncesinde aranan şartlar aşağıda sıralanmıştır:

  • Kadın hastanın yumurtalık rezervinin azalmış olduğunun özel bazı hormon analizleri ile tespit edilmiş olması gerekir. Bu analiz sonuçları hala yumurtalık rezervinde bir miktar yumurta olduğunu da destekler aralıkta olmalıdır.
  • Kadın hastanın ultrasound değerlendirmesinde yumurtalıklarında yani overlerde antral folikül adı verilen küçük yumurta kistçikleri izlenmiş olmalıdır, bu bulgu yumurta geliştirilebileceği ile ilgili önemli bir gösterge olabilir.
  • Kadın hastanın genetik olarak çocuklarına aktarabileceği ve yumurtalık rezervini etkileyen Turner Sendromu gibi bir kromozom hastalığının olmaması istenir. Yumurtalık rezervini düşüren sebep eğer genetik ise, bu durumda elde edilecek az sayıda yumurtanın da genetik yapısı kusurlu olacağından sağlıklı bir gebelik şansı çok düşük olacaktır.
  • Kadın hastanın en azından bir over yani yumurtalığının bulunması gereklidir.

Bu şartları sağlayan ve rezervinin az olduğu düşünülen hasta grubu yumurta takviyesi için ideal hasta adayı olarak belirlenir. Rezervi tamamen tükenmiş olduğu tespit edilen veya menopoza girmiş, ya da genetik olarak yumurtalık rezervinin tükendiği bir hastalığı bulunan veya doğuştan ya da sonradan bir sebeple kadın hastanın yumurtalıklarının her ikisinin birden bulunmadığı durumlarda kadın hastadan sağlıklı yumurta elde edilmesi mümkün olmayacağından, o hasta gruplarında direkt yumurta donasyonu tedavisi başarıyı getirecek tedavi biçimi olacaktır.

Yumurta bağışçısı olmak için bir yaş sınırı ve aralığı mevcuttur ancak yumurta takviyesi almak için belirlenmiş bir yaş sınırı yoktur. Yine de, yumurtalık rezervinin düştüğü aralıkta hızlı hareket edilmeli ve rezerv tükenmeden tedavi yapılmalıdır. 45 yaş ve üzerinde başvuran hastalar için ayrıca kadın hastanın genel sağlık durumunun da gebelik sürecine uygun olduğunun değerlendirilmesi ve Sağlık Bakanlığı Koordinasyon Kurulu’ndan bununla ilgili onay alınması ile tedaviler yapılabilmektedir. Bu durum kadın hastanın sağlığının da korunması açısından önemlidir, zira tek amacımız gebeliği elde etmek olmayıp, sağlıklı bir annenin kucağına vereceğimiz sağlıklı bir bebek olmalıdır. 45 yaş altındaki hasta grubu için böyle bir onay alınması gerekmemekte olup, yine de hastalarımızın genel sağlık durumlarındaki bozuklukları tedavi öncesinde düzeltme yönünde hareket etmekteyiz. Merkezimizdeki konusunda uzman olan akademisyen doktorumuz sayesinde tüm bu online konsültasyonlar ile danışmanlık hizmeti ücretsiz olarak verilmektedir. Hastalarımızın bu danışmanlık hizmetini sadece bir hasta koordinatöründen değil, doktor yönetimindeki bir hasta koordinatöründen alması başarıyı kesinlikle artıran bir etmendir ve hastaların dikkat etmesi gereken bir unsurdur.

Aslında “yumurta takviyesi nasıl olur” sorusunun tedaviye başlamadan önce cevaplanmış olması ve hastaların tedavi biçimini tamamen anlamış olmaları çok önemlidir çünkü hastaların tedavi süreçlerini tam olarak bilmesi, tedaviye olan uyumu arttıracak, gebelik şansını yükseltecektir. Tedaviye karar verildikten sonra öncelikli olarak hastaların tıbbi araştırmaları tamamlanmalı, sonrasında tedavi için planlanan zaman aralığı netleştirilmelidir; zira hasta ile senkronize edilmesi gereken bir de yumurta bağışçısı olacaktır. Seçilen bağışçının adeti hastanın adetine senkronize olmalıdır ki, her iki hastadan da aynı zaman aralığında yumurta edilebilsin. Tedavi öncesinde tamamlanması gereken tetkikler bir bürokratik gereklilikten ziyade kadın ve erkek hastanın gebeliğe hazırlık sürecindeki bir dizi taramayı içermektedir. Bu taramalarda tespit edilecek problemler mümkün mertebe tedavi öncesinde düzeltilmeli ve gerekli önlemler alınarak tedavide ek bir aksaklık olma olasılığı minimalize edilmelidir. Bu nedenle, hem hastalarımızın, hem de bağışçılarımızın tetkik ve araştırmaları tamamlanmadan tedavileri başlatılmamakta, bu şekilde merkezimizdeki başarı oranı çok yüksek seviyeye çekilebilmektedir.

Tetkik ve araştırmaları tamamlanarak tedaviye uygunluğu tespit edilen hastalarımızın tedavi aşamaları aşağıda detaylı şekilde anlatılmaktadır:

Hastanın yumurta geliştirme dönemi: Hastaların tedaviye başlama dönemi kadın hastanın ve seçilmiş olan bağışçının adet döngüsüne bağlıdır. Hastaların tıbbi durumlarına göre uzun veya kısa protokol tedaviler düzenlenebilir. Kısa protokol tedavide, yumurtalıkları uyaracak iğnelere adetin ilk beş günü içerisinde başlanır ve yumurtaların olgunlaşması takip edilir. Tedavinin ilerleyen günlerinde yumurta gelişimini kontrol altında tutabilmek için ek iğneler tedaviye eklenir. Uzun protokolde ise, kadın hastanın önceki adetinin 21. gününde baskılayıcı iğneye başlanır ve adet ile birlikte yumurta gelişimini uyarıcı iğnelere başlanır. Yumurta geliştirme tedavisinde sadece iğnelerden faydalanılmaz; vitaminler, antibiyotik, hormon takviyesi, kan pıhtılaşması ve bağışıklık sistemine yönelik çeşitli ilaçlar da ihtiyaca göre tedaviye eklenmektedir.

Yumurta geliştirici veya yumurtlamayı kontrol eden iğnelerin bazıları kas içerisine bazıları da direkt cilt altına yapılır. Cilt altına uygulanan iğneler çok ufak olup, göbek ya da kol bölgesine rahatlıkla uygulandığından ve hatalı uygulama olasılığı düşük olduğundan kısa bir eğitim sonrasında hastalar tarafından yapılabilmektedir. Kas içerisine yapılan iğneler ise genellikle kalçadan yapılmakta ve tıbbi bir personel tarafından yapılmalıdır.

Tedavi sürecinde hastanın yumurta gelişimi belirli aralıklar ile takip edilmeli ve gerekli zamanda gerekli ilaç ayarlamaları yapılmalıdır, çünkü her bir hasta bir diğerinden farklıdır ve kişiye özel tedavilerin başarıyı arttırdığı bilinen bir gerçektir. Kadın hastamıza belirlenen tedavi programında belirlenen aralıklar ile vajinal ultrasound yaptırması istenir. Ultrasonların vajinal yapılması, folikül yani yumurta kistçiklerinin çok daha net ölçülebilmesi ve çok daha net kararlar alınabilmesi sebebi iledir. Üstten bakılan ultrasonlarda görüntü oldukça flu ve ufak olacağından hatalı ölçüm riski yüksektir. Yapılan vajinal ultrasonlar neticesinde foliküllerin büyüme hızı takip edilir ve gerekli ayarlamalar yapılır. Yumurta gelişimi takibinin yanı sıra endometrium yani rahim iç duvarı gelişimi de ölçülerek takip edilir. Kullanılan yumurta geliştirici ilaçlar hormon yapısında olduğu için endometrium gelişimini de uyarak ve endometrium gebeliğe hazır hale gelecektir.

Hastalarımızın büyük çoğunluğu Kıbrıs dışında yaşadığı için folikül ve endometrium takibi sürecindeki muayenelerini bulundukları yerdeki lokal doktorları ile yapmayı tercih etmektedirler. Ölçümler düzgün yapıldığı sürece, zaten tüm süreç doktorumuz tarafından yönetildiği ve ilaç ayarlamaları buna göre yapıldığı için tedavide herhangi bir aksaklık olmayacaktır. Yine de yumurta geliştirme tedavinsin sonuna yaklaşıldığında yumurta toplama öncesi en azından son muayene doktorumuz tarafından yapılmakta ve yapılması gerekli ek önlem varsa alınabilmektedir. Bu şekilde hastalarımızın Kıbrıs’ta kalmaları gereken süre kısaltılmış olur. Yine de tüm tedavi takip sürecini de merkezimizde yaptırmak isteyen tüm hastalarımızın ek bir ücret talep edilmeden folikül takipleri hocamız tarafından yapılmaktadır.

Yumurta geliştirme tedavilerindeki takiplerde, folikül yani yumurta kistçikleri olgunlaşan hastalara, doktorumuzun yapacağı son muayene neticesinde çatlatma iğnesi yapılması planlanır ve bu iğneyi takip eden 34-36 saat içerisinde yumurtalar toplanır. Yumurtaların toplanması işleminin zamanlaması başarıyı belirleyen bir diğer unsur olup, erken yapılan toplamalarda yumurtalar toplanamayabileceği gibi, geç yapılan toplamalarda da foliküller çatlamış olacağı için yumurtalar bulunamayacaktır. Bu sebeple hastalarımızın çtlatma iğnesi öncesi son kontrolünün doktorumuz tarafından yapılarak zamanlamanın planlanması başarımızı arttırmaktadır.

Yumurta bağışçısında yumurta geliştirme ve yumurtaların toplanması: Hastaya takviye yumurta geliştirilmesi gerektiğinden yumurta bağışçısı hasta ile adeti senkronize edilerek hasta ile aynı anda yumurta geliştirme tedavisine başlar. Son yıllarda, uygun bağışçı bulmakta zorlanılan durumlarda veya adetleri çok düzenli olmayan hastalarda yumurta garantisi sağlayabilmek için seçilmiş bağışçıdan önceden yumurta toplanmakta ve ya yumurta olarak, ya da erkek hastanın spermi ile dölleyerek embriyo olarak hastanın tedavisine kadar saklanmaktadır. Bu durum, senkron hareket etme gerekliliğinden dolayı bağışçının adetinin bozulmamasını sağladığından tercih edilebilmekte ve seçilmiş hasta gruplarında başarıyı arttırmaktadır. Yumurta geliştirme tedavisi ile olgun yumurta kistçikleri oluşturulan bağışçılarımıza aynen hastalarımıza yapıldığı gibi planlanan zaman aralığında çatlatma iğnesi yapılmakta ve belirlenen zaman diliminde de hafif bir anestezi altında yumurtalar toplanmaktadır. Yumurta bağışı işlemi, bağışçının yumurtalık rezervine zarar veren bir durum değildir. Bu sebeple bağışçılar bağışı takiben gerekli takipleri devam ederek normal hayatlarına devam edebilmektedirler.

Yumurta bağışçılarımızın tüm tedavi süreçleri merkezimizde yapılmakta, bu şekilde hem bağışçıdan kontrollü bir şekilde en iyi verim alınmakta, hem de güvenliğin maksimumda olması sağlanmaktadır. Burada amacımız, sadece hastalarımızın değil, bağışçılarımızın da sağlıklarını maksimumda tutarak başarıyı en üst düzeye çekmektir. Donör seçimleri bizzat doktorumuz tarafından yapılmakta, 21-29 yaş aralığındaki bağışçı adayları tercih edilmekte, sık bağışta bulunan bağışçılar tercih edilmemekte, bağışçılara da aynı hastalar kullanılan rekombinant ilaçlar kullanılmakta ve bu şekilde başarı maksimuma çekilmektedir.

Hastamızın yumurtalarının toplanması: Yumurta toplaması işlemi hafi anestezi yani sedoanaljezi altında yapılmaktadır, bu şekilde hasta hem uykuda olur ve ağrı duymaz, hem de derin bir anestezi almamış olduğu için işlemi takiben hemen uyanır. Yumurta toplama işleminin kalitesi ve süresi, toplanacak yumurta sayısına, doktorun tecrübesine ve yumurtalıkların durumuna bağlı olarak 10 ila 20 dakika arasında sürmektedir. Özellikle yumurtalık rezervi düşük olan hastalarımızda doktor tecrübesi ve ekipman, foliküllerden yani yumurta kistçiklerinden maksimum verimi ve yumurtayı toplayabilmek açısından ekstra önem kazanmaktadır. Kadın hastamızın hafif anestezi ile uyumasını takiben doktorumuz hastanın genital bölgesini temizledikten sonra, hastaya özel seçilecek bir yumurta toplama iğnesi vasıtası ile vajinal yoldan karın içerisindeki yumurtalıklara ulaşır ve ultrason asistansında yumurtaları teker teker toplar. Toplanan yumurtalar eş zamanlı olarak birer birer embriyoloji laboratuarına aktarılır. Olgunlaştırılmış tüm yumurtalar toplandıktan sonra işleme son verilir. Hastamız uyandırılmadan hemen önce, doktorumuz rahim iç duvarına ulaşmak için transferde hangi kateterin hasta için uygun olacağına karar vermek için deneme kateter testini yapar. Bu sayede, embriyo transfer gününde hangi kateter ile transfer yapılmasının hasta için en iyi sonucu vereceği belirlenmiş olur.

Yumurtaların döllenmesi: Hastanın ve bağışçının toplanan yumurtalarının döllenmesinin nasıl yapıldığı ve nasıl takip edildiği en sık merak edilen konulardan biridir. Bağışçı ve hastanın yumurtaları ayrı ayrı yerlerde dinlendirildikten sonra etraflarındaki hücreler temizlenir ve döllenebilir yumurtalar tespit edilir. Bu aşamada sadece M2 gelişim seviyesindeki yumurtalar döllenebilir. M1 isimli yumurtalar döllenmeye henüz hazır olmayan ancak olgunlaşıp M2’ kalitesine ulaşmaya çok yakın olan yumurtalardır. Bu yumurtalar takip edilir ve içlerinden M2 olgunluğuna ulaşan olursa bunlara da dölleme işlemi uygulanır. GV isimli yumurta tipi hiç olgunlaşmamış yumurtalardır ve dölleme işleminde kullanılamaz. Anomali veya postmatür yumurta tipinde ise ya yumurta anormal görünümde veya eski olduğu için sağlıksızdır ve bu yumurtalar dölleme işleminde kullanılmaz. Bağışçı yumurtalarını hasta için kullanırken her zaman en iyi kalite ve yapıdaki yumurtalar kullanılır, ve böylece hastanın iyi kalitede embriyo sayısı en yüksek seviyede tutulmuş olur.

Bu tedavi biçiminde erkek hastanın spermi kullanılmaktadır. Tüm sperm verme işlemleri öncesinde erkek hastadan 2 ila 4 günlük cinsel perhiz istenir, çünkü bu perhiz aralığı en iyi sonucu vermektedir. Kadın hasta ve bağışçıdan yumurta alındığında, aynı zaman diliminde erkek hasta sperm örneği verir ve kullanılmayan kısım, eğer özel bir dondurma talebi yoksa imha edilir. Sperm verme işleminin zamanlaması, hem hastalarımızın, hem de bağışçının güvenliği açısından hastalar ile bağışçının karşılaşmasının imkansız olacağı şekilde ayarlanır.

Alınan sperm örneği önce yıkanır ve sonrasında konsantre edilerek incelenir. Tandem siklus tedavilerimizde tedavi başarısını arttırmak için ICSI işlemi rutin olarak kullanılmaktadır. Bu şekilde seçilen en iyi spermler arasından en iyi yapı ve hareketliliğe sahip olanlar birer birer yumurtaların içerisine enjekte edilmektedir. Bu şekilde sperm yumurtanın içerisine girmek için çaba sarfetmemekte ve döllemede daha iyi sperm seçilebilmektedir. Sonuç olarak, yumurtaların döllenme başarısı kendi kendine döllenen yumurtalarınkine göre daha yüksek olmaktadır.

Embriyo gelişimi (embriyo kültürü): Dölleme işleminden sonraki gün belirli bir zaman aralığında döllenme kontrolü yapılır ve döllenme sayısı ile kalitesi kaydedilir. 2 PN sağlıklı bir döllenmenin işareti iken, 1 PN veya 3 PN döllenmenin sağlıksız olabileceğinin işaretleridir. Bazı yumurtalarda da döllenme hiç gözlenmeyebilir. Sağlıklı döllenme oranı, kadın hastanın hazırlık süreci ve yumurta kalitesine, donörün hazırlık süreci ve yumurta kalitesine, erkek hastanın sperm kalitesine ve laboratuar şartlarına bağlıdır. Bu süreçte kabul edilen oosit yani yumurta donörlerimiz, merkezimizde direkt doktor kontrolünde takip olmakta ve tüm hastalarımız gibi en iyi kalitede ilaçlar ile tedavi olmaktadırlar. Bu sayede, zaten en iyi özelliklere sahip olan bağışçılarımızın tamamen doğru ve en yüksek kalitede tedavi alması sağlanmakta ve bu da yumurtaların döllenme başarısını yükseltmektedir.

Oluşan embriyolar yani döllenme izlenen hücresel bebekler, özel yaşam ve beslenme ortamı olan olan spesifik laboratuarımızda düzenli olarak bakılır ve takip edilir. Gelişimleri takip edilen embriyolardan iyi kalitede olanlar iyi gelişirken, kalitesi iyi olmayan embriyoların gelişimleri genellikle geri kalır. Tüp bebek laboratuarında sürecin takibi çok hassas bir şekilde yapılmalıdır. Bu sebeple embriyolog, bu süreci yakından takip eder ve elde ettiği bilgileri doktor ve hastalar ile günlük olarak paylaşır. Donör, bağış prosedürüne uygun olarak bağış sonrasında, embriyolar veya hastalar hakkında hiçbir şekilde bilgilendirilmez.

Embriyo gelişim süreci devam ederken, kadın hastamızın endometrium yani rahim iç duvarının olgunlaşması için hap, jel, iğne veya fitil formatında ek hormon takviyesine başlanır. Kullanılacak ilaçların seçimi ve dozajı hastanın kliniğine göre belirlenir.

Embriyo transferi: Oluşturulan embriyolar transfere uygun hale geldiğinde, embriyo transferi işlemi uygulanır. Bu işlem, serviks yani rahim ağzına ait şekil problemi veya darlık izlenmedi ise kolay ve ağrısız gerçekleşir, bu sebeple anestezi gerektirmez. Embriyo transferi duygusal ve özel bir an olduğu için, tıbbi bir sebep yoksa kadın hastanın embriyo transferi esnasında uyanık olması hastayı motive edicidir ve gebelik başarısını pozitif yönde etkileyebilir. Bu nedenle; merkezimizdeki embriyo transferi işlemlerinde sadece gerekli durumlarda anestezi uygulanmaktadır.

Embriyo transferi işlemi, infertilite uzmanı doktor tarafından yapılır. Bu işlemde rahim ağzından geçirilen en uygun kateter vasıtası ile seçilen embriyo ya da embriyolar endometrium yani rahim içi boşluğunda en uygun yere transfer edilir. Embriyo gelişiminde 1. ila 6. güne kadar embriyo transferi uygulanabilir ancak en iyi gebelik başarısı veren embriyo gelişim günleri 3. ve 5. günlerdir. Embriyolar gelişim sürecinde dış ortamda kaldıkça güçsüz olanların gelişimi genellikle geri kalmakta ve güçlü olanlar genellikle gelişimlerine devam etmektedir. Bu gebeliği pozitif yönde etkileyen bir durum olsa da, bazen gebelik şansı olan embriyolar da kaybedilebilmekte ve bu durum da embriyo sayısını azalttığı için şansı negatif yönde etkileyebilmektedir. Tandem siklus tedavisinde, embriyo takibi hastanın yumurtalarından elde edilenler ayrı, donörden elde edilenler ayrı olacak şekilde yapılır. Transferde de hangi embriyoların transfer edileceği, ve bu transferin gelişimin kaçıncı gününde yapılacağı gibi önemli kararlar, hem embriyoların durumu, hem hastanın klinik durumu hem de beklentiler göz önünde bulundurularak yapılır. Karar alma sürecinde doktor, embriyolog ve hasta görüşmeleri yapılır ve hastalar için en sağlıklı sonucu elde edecek şekilde birlikte alınan kararlarla hareket edilir.

Embriyo transferinde göz önünde bulundurulması gereken bir konu da kaç embriyonun transfer edileceğidir. Birçok ülkede bu limit 1 veya 2 şeklindedir. KKTC yasalarına göre en fazla üç embriyo transfer edilebilmektedir, bunun sebebi çoklu transferlerin çoğul gebelik riskini arttırmasıdır. Bunun yanında, transfer edilen embriyo sayısı arttıkça gebelik şansı artmaktadır. Bu sebeple; hastalara kaç embriyo transfer edileceğine karar verirken, hem gebelik şansı, hem de riskler hesaplanarak karar verilmelidir. Bunun için de, hastalar embriyo sayı ve kalitesine göre, klinik durumlarına ve hastaların beklentisine göre doktor ile hasta arasındaki görüşmeleri takiben hep birlikte karar verilir. Bu süreçte hastalar, daha rahat karar verebilmek ve daha fazla seçeneğe sahip olabilmek için Kıbrıs’ı tercih etmektedirler.

Embriyo transfer gününde, transfer edilmesi planlanan embriyolar, ek bir ücret talep edilmeden embriyo yapıştırıcısı (embriyo glue) içerisine yerleştirilir. Bu sıvı sayesinde embriyoların tutunma şansları artar ve gebelik şansı daha da yükseltilmiş olur. Ayrıca embriyo transferi öncesinde uygun embriyolara asiste hatching işlemi ücretsiz olarak uygulanmaktadır. Asiste hatching, embriyo zarının belirli bir noktadan özel bir lazer ile inceltilmesi işlemidir ve embriyonun transfer sonrasında tutunma şansını arttırır.

Merkezimizde hastalarımıza çok iyi kalite ve sayıda yumurta takviyesi garantisi verdiğimiz için, erkek hastamızın spermi ile ilgili bir sorun yaşanmaz ise genellikle hastalarımızın birinci kalitede çok sayıda embriyosu olmaktadır ve transfer sonrasında bu kalan iyi embriyoların saklanması mümkün olabilmektedir. Hastalarımızın onayı sonrasında bu embriyoların hastalarımız adına saklanması, hem gebelik elde edilirse sonraki ikinci bir bebek için çok daha kolay bir tedavi sağlamakta, eğer gebelik elde edilemezse de hastalarımıza çok daha kolay ikinci bir şans sunmaktadır.

Tedavinin ne kadar süreceği hastanın ve donörün tedavi protokollerine göre karar verilir. Tedavi için hastamız ve bağışçının adet döngüleri senkronize edilebilir veya olgunlaşmış hazır yumurta ile tedavi yapılabilir. Kısa protokol tedavisi uygulanan hastaların tedavisi 17 ila 21 gün sürer. Uzun protokol tedavisi uygulanan hastalarda ise tedavi adet görmeden başlar bu sebeple, ilaç tedavisi dahil ortalama 24 ila 28 arasında sürer. Hastalarımızın büyük kısmı Kıbrıs dışında yaşadığı için, Kıbrıs’ta bulundukları süreyi kısaltmak amacıyla tedavinin ilk kısmı hastaların bulunduğu yerde yapılabilmektedir. İlaç kullanımı ve ultrason takibini kapsayan bu ilk kısımdaki sonuçları değerlendiren doktorumuz tarafından hastalarımızın ilaçları uzaktan düzenlenebilmektedir.

Kadın hastamızın tedavisinin yanısıra, bağışçı da yumurta geliştirme tedavisi almakta ve doktorumuzun takibinde olmaktadır. Donörün yumurtaları olgunlaştığında yumurtalar doktorumuz tarafından toplanmakta ve elde edilen yumurtalar hastalarımızın tedavisine eklenmektedir.

Kadın hastamızın yumurtaları ve rahim iç duvarı olgun hale geldikten sonra Kıbrıs’a gelerek tedavinin tüm işlemsel kısımları burada tamamlanmaktadır. Bu şekilde, hastaların Kıbrıs’ta bulunması gereken süre, embriyo transferi gününe bağlı olarak 7 ila 9 gün arasında olmaktadır.

Bağışçının kabulünde aranan ilk şartlar, KKTC Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği kriterlerdir. Ayrıca merkezimizde gebelik şansını arttıracak ek şartlarımız da mevcuttur. Bağışçı olabilmek için 20-35 yaş arasında olma yasal kriteri mevut olup, yumurta kalitesinin en yüksek seviyede tutulabilmesi için doktorumuzun yaptığı değerlendirmelerde 20-29 yaş aralığındaki bağışçı adaylarına öncelik verilmektedir.

Donörlere yapılan bir diğer analiz de genetik araştırmadır. Öncelikle alınan detaylı aile öyküsü sonrasında donörün kromozom sayı analizi (karyotipleme) ve bölgede daha sık görülebilecek Talasemi ve Orak hücreli anemi gibi bazı genetik hastalıklar için tarama yapılır. Öyküde ek bir problem şüphesi varsa bu durumlar için de ek taramalar yapılır ve sadece tamamen sağlıklı bulunan kişiler bağışçı olarak kabul edilir.

Bağışçı adaylarına yapılması gereken bir diğer konu da enfeksiyon hastalıkları taramasıdır. Bağışçılarımızın büyük bir kısmı üniversite öğrencilerinden oluşsa da , tüm adaylar Hepatit B, C, HIV ve Sifiliz gibi enfeksiyon taramaları rutin olarak yapılmakta ve sadece enfeksiyon testleri negatif olan bağışçılar tedaviye alınmaktadır.

Bağış öncesinde ayrıca tüm adaylar infertilite uzmanı doktorumuz tarafından görüşmeye alınmaktadır. Bu görüşmede detaylı tıbbi özgeçmiş alınmakta, detaylı psikolojik analiz yapılmakta, jinekolojik muayenesi yapılmakta ve kan grubu gibi bazı temel analizleri tamamlanmaktadır. Sadece tüm bu değerlendirmeleri normal olan adaylar bağışçı olarak kabul edilebilmektedir.

Tüm bu değerlendirmelerin amacı, hem donörün sağlığının korunması hem de hastalarımızın güvenliği içindir. Bu nedenle, doktorumuzun yaptığı tüm bu analizler ve değerlendirmeler hasta dosyasında tutulmakta ve bu arşiv bilgileri Sağlık Bakanlığı ile koordinasyon çerçevesinde yürütülmektedir.

Tüm bağış tedavilerimizde, donör adaylarına yapmak istedikleri bu özel bağışın hassasiyetine yakışır şekilde özen ve ilgi göstermekte, hastalarımız ile aynı kalitede ilaç ve tedavi metodlarını kullanmaktayız. Bu sayede oosit yani yumurta bağışlarında hem en yüksek başarıyı elde etmekte, ehm de bağışçılarımızın sağlığını garanti altına almaktayız.

Bağışçı seçimi itina ile yürütülmesi gereken bir durumdur. Durumun hassasiyeti sebebi ile, bağışçı ile ilgili tüm bilgilerin toplanması, bağışçı ile hasta eşleştirmesi ve hem hastanın hem de bağışçının tedavisinin aynı infertilite uzmanınca yürütülmesi tedavinin güvenilirliği ve başarısını maksimuma taşıyacaktır.

Yumurta bağışında çok önemli olan bir konu da bağışçının seçilmesi ve tedaviyi alacak hasta ile senkronize edilmesidir. Bağışçı tüm testler ve analizlerden geçmiş olsa da, uygun bağışçının seçiminde başka unsurlar da önemlidir. Bunlardan birisi, kadın hastanın fiziksel özelliklerinin bağışçınınki ile uyumlu olmasıdır. Bağış ile oluşturulacak embriyoların yarı genetiği erkek hastadan geçerken, yarı genetiği de bağışçıdan geçecektir. Bu sebeple, bağışta bulunan kişinin yani donörün genetik olarak aktarılabilecek fiziksel özelliklerinin kadın hastamız ile uyumlu olması, çocuğun kadın hastamıza da çok benzemesine yardımcı olacaktır. Uyumlu olması için bakılan temel özellikler ten rengi ve tonu, göz rengi, saç rengi ve tipi, ırk, yüz şekli, vücut yapısı ve boy gibi özelliklerdir. KKTC’de ilgili yasada donörün tamamen anonim olması zorunluluğu vardır. Bu sebeple hem hastanın, hem de donörün güvenliğini sağlamak için bağışçı fotoğrafları hastalar ile paylaşılamaz. Hastaların fiziksel özelliklerine en uygun olacak donörler arasından en uygun olanlar doktor tarafından belirlenir ve temel fiziksel özellikleri hastalar ile sözlü veya yazılı olarak iletişim kurularak karar alınır.

Bağışçılarda hastalar ile uyumlu olmasına özen gösterilen bir diğer özellik de kan grubudur. Çocuğun kan grubunun anne veya babası ile uyumlu olması, ileride hem gerekli olursa kan bağışı açısından sıkıntı yaşanmasının önüne geçmekte, hem de çocukları ile bağış aldıklarını paylaşmayacak ebeveynlerin zor duruma düşmesine engel olmaktadır. Tüm bunlara rağmen, bağışçı ile hastalarımızın kan grubu uyumu tedavi başarısını arttıran bir özellik değildir ve kan grubu uyumlu olmasa da, hasta istiyor ise farklı kan grubundan bir donörle de hastanın onayı alınarak tedavi uygulanabilir.

Donörlerin ayrıca değerlendirilen diğer özellikleri kişilik yapısı, eğitim durumu, mesleği gibi sosyal özelliklerdir ve seçim yapılırken bu özelliklerin uyumuna da mümkün mertebe dikkat edilmelidir.

Adet gören hastalar için dikkat edilmesi gereken bir diğer özellik de bağışçı ve hastaların adet tarihleridir. Çünkü taze yumurta kullanılacak tedavilerde bağışçı ve hastanın aynı zamanlarda adet olması ve tedavi alması gerekir. Adet olmayan hastalardaysa tedavi seçilen bağışçının adet tarihine göre planlanır. Merkezimizde yapılan tedavilerde tedavi başarısının arttırılabilmesi için bağışçıların adet düzenleri çok değiştirilmez, çünkü yumurtlama döngüsü çok değiştirilmeyen bağışçıdan maksimum kalitede yumurta elde edilmesi şansı artar. Bu nedenle, adet düzeni uyumsuz hastaların donörle senkronizasyonu ya uzun zamanda tamamlanmalı, ya da başka bir donör hastaya önerilmelidir.

Bağışçılara verilen yumurta geliştirme tedavisi ile belirli sayıda yumurta elde edilmesi organize edilir. İstenilen kalite ve sayıda yumurta elde edebilmek için bazı faktörlere dikkat etmek gerekir. Bunlar; bağışçının yaşı, bağışçının yumurtalık rezervi, bağışçının overlerinin yani yumurtalıklarının dinlenmiş olması, bağışçının takip ve tedavisinin kalitesi, bağışçıya kullanılan yumurta geliştirme ilaçlarının kalitesi ve doğru kullanımı ile bağışçının tedaviye uyumudur. Bu değişkenlerin doğru seçimi, başarı oranlarını en yüksek seviyeye çekecektir. Merkezimizde tüm bu parametreler özenle değerlendirilmekte ve infertilite konusunda uzman doktorumuz bağışçıların tüm tedavilerini bizzat düzenleyerek hem bağışçılarımız hem de hastalarımız için en doğru tedaviler organize edilmektedir. Özellikle tandem siklusta, hastanın kendi yumurtalarının yanında alacağı bağış yumurtaları ile gebelik şansını arttırması hedeflenmektedir. Bu sayede, hastalarımız ihtiyaçlarını fazlası ile karşılayacak sayı ve kalitede yumurta elde edilmesi garanti edilmiş olur. Merkezimizde, ihtiyacı garantileyen ve hatta ihtiyaçtan çok daha fazla sayıda sunulan yumurta takviyesi ile, sperm ile ilgili bir sorun izlenmediği taktirde ihtiyaçtan daha fazla embriyo elde edilebilmekte ve tedavi sonrasında saklayabileceği ve ikinci bir tedaviye olanak sağlayacak iyi kalitede embriyoları olması sağlanmaktadır. Bu sayede, hastalarımızın iki kere tedavi şansı olabilmekte, çok uygun tedavi şansı ile ya ikinci bir şansları olmakta, ya da çocuklarına kardeş yapma seçenekleri oluşmaktadır.

Tandem siklus tedavisinde, hem hastanın, hem de bağışçının yumurtaları kullanıldığından, oluşturulan embriyoların bir kısmı hem kadın hem erkek hastanın genetiğini taşırken, bir kısmı da sadece erkek hastanın ve bağışçının genetiğini taşır. Bu nedenle, bağışçının seçiminde, kadın hastamız ile bağışçının fiziksel benzerliğine çok dikkat edilmesi, bebeklerin tamamının kadın hastamıza da benzemesine yardımcı olur. Embriyo transferi döneminde hangi embriyoların transfer edileceğine, hastalarımız, doktorumuz ve embriyologumuz birlikte karar verirler.

Tüm tüp bebek süreçlerinde olduğu gibi tandem siklus tüp bebek tedavisi sonrası da tedavinin kendisi kadar önemlidir. Alınacak bazı önlemler başarıyı yükseltecektir. Bu sebeple, tedavi sürecinde olduğu gibi, tedavi sonrasında da hastalarımıza desteğimizin devamı çok önemli olacaktır.

Yumurta takviyeli tüp bebek tedavisinde tedavi başarısını etkileyen esas faktörler; kadın hastanın over yani yumurtalık rezervi, erkek hastanın sperm sayı ve kalitesi, bağışçının yumurtalık rezervi ve kalitesi, bağışçının yaşı, bağışçıya uygulanan tedavinin kalitesi, kadın hastanın rahim iç duvarı kalınlığı ve rahmin yapısı, çiftimizin stres durumu ve tedaviye uyumu, doktor ile embriyologun teknik yeterliliği, laboratuarın çalışma koşulları ve transfer edilen embriyoların sayısı ile kalitesidir. Bu değişkenlerin birçoğu transfer öncesinde netleşmiş olacağı için, transferden sonra hastaların ilaçlarını önerildiği şekilde kullanmaları ve stresten uzak durarak sakinliklerini korumaları çok önemlidir. Stresten uzaklaşmanın hastalarda gebelik başarısını arttırdığı bilinmektedir.

Tedavi sonrasında merak edilen konulardan birisi de ne kadar süre yatmak gerektiğidir. Embriyo transferi sonrasında bir iki saatten fazla yatmanın başarıyı arttırmada etkisiz olduğu kanıtlanmıştır. Hatta sürekli yatmanın hastada stresi arttırdığı için gebelik başarısını düşürebilmektedir. Hastaların yapması gereken, doktorumuzun önerilerini dikkate alarak, özel bir durum yok ise potansiyel bir gebe kadar aktif olmaları ve sürekli yatmamalarıdır.

Tedavi sonrasında tüketilmemesi gereken gıdalar bir başka önemli konudur. Ada çayı, yeşil çay, kahve ve kola gibi maddelerin tüketimi gebelikte önerilmediği gibi, tüp bebek tedavimiz sonrasında da önerilmez. Ayrıca, şişkinliğe neden olacak besinleri tüketmemek hastanın konforunu arttıracaktır.

Embriyo transferini takip eden 12.günde kanda gebelik testi yani B-Hcg bakılarak gebeliğin oluşup oluşmadığı test edilir. Gebelik oluştu ise test yapılması önerilen tarihten önce de gebelik testi pozitif izlenebilir ancak testin daha erken yapılması yine de önerilmez. Bunun sebebi, hastamızın tedavisinde yumurta toplama işlemi öncesinde uygulanan çatlatma iğnesinin de testin yanlış pozitif çıkmasına sebep olması ve test sonucunun yanlış yorumlanmasına neden olmasıdır. Ayrıca, belirlenen tarihten önce yapılan testlerde gebelik oluşmuş olsa bile test henüz pozitifleşmemiş olabileceğinden, gereksiz üzüntüye sebep olabilir ve tedavinin durması neticesinde düşüğe neden olabilir. Hastamız önerilen günde yapılan test sonucunu mutlaka danışmanı veya doktoru ile paylaşmalıdır. Bu tarihte yapılan her pozitif test sonucu gebelik demektir. Pozitif olan test değeri kaydedilir ve testin iki gün sonra tekrarı istenir. Bunun sebebi, testteki yükselme hızının tespit edilerek sağlıklı bir gebelik ile uyumlu olup olmadığını takip etmektir. İki gün sonraki testte ilk değere göre genellikle iki katına çıkma izlenir ama en azından %66 artış izlenmesi sağlıklı bir artışı göstermek için yeterli olacaktır.

Gebelik testi sonucu pozitif izlenen tüm hastalar, kullanmakta oldukları ilaçlarına aynı şekilde devam etmelidir. Test sonuçlarını değerlendirecek olan doktorumuz, ilaç kullanımında gerekli görülen düzenlemeleri yapacak ve tıbbi olarak gerekli önerilerde bulunacaktır.

Tüm tüp bebek tedavilerinde olduğu gibi, tandem siklus tüp bebek tedavisinde de gebeliğin oluşmaması riski mevcuttur. İlk test sonucunda negatif sonuç izlenen hastanın gerekli görülürse test tekrarı istenebilir. Test sonucu negatif olduğu kesinleşmiş hastalara ilaçları bıraktırılır. Tedavi başarısızlığı izlenmiş bu hastalarda hasta dosyaları detaylı incelenir, gebeliğin neden elde edilmediğine yönelik detaylı analiz yapılır ve bir sonraki deneme öncesinde alınabilecek önlemler tespit edilerek gebelik başarısı arttırılmaya çalışılır.

Kıbrıs’ta hem normal tüp bebek tedavisi hem de yumurta bağışı almak tamamen yasaldır. Bu tedaviler ile ilgili yasal mevzuat, ilgili yasa ve tüzükler altında hastayı koruyacak şekilde hazırlanmıştır, bu nedenle hastalarımız rahatlıkla bu tedavilerini yaptırabilirler. Merkezimizde ayrıca, nikah şartı aranmamakta, çift olarak başvurmuş olan hastalarımızı çift olarak kaydetmekteyiz. KKTC’de tüp bebek tedavilerinde nikah şartı aranmaması sebebi ile tüm dünyadan hastalarımız Kıbrıs’a tedavi olmak için gelmektedir.

Tedavimizde erkek hastamızın spermini kullanarak, hem hastamızın yumurtalarını, hem de bağışçı yumurtalarını döllemekte ve oluşan embriyoları da çiftimiz adına tamamen yasal olarak kaydetmekteyiz.

Yumurta takviyesi tedavisinde hasta gizliliği bir diğer önemli unsurdur. Tüm tedavilerimizde olduğu gibi, bu tedavimizde de tam hasta gizliliğini korumaktayız ve hasta yahut donörlere ait hiçbir kimlik bilgisi ile tedavi detaylarını paylaşmamaktayız. Bu konuda merkezimizde çok sıkı kontrol yapılmasının sebebi, hem ailenin bağışçıyı, hem de bağışçının aileyi tespit etmemesini garantilemektir. Bu şekilde hem hastalarımızın, hem de bağışçılarımızın tedavilerini tam bir güven içerisinde yapabilmekteyiz. Ayrıca, bu bilgiler üçüncü şahıslar ile de paylaşılmamaktadır zira hastalarımızın büyük bir kısmı aldığı tedavinin gizli kalmasını istemektedir. Hastalarımızın tamamen doğal olan bu hassasiyetlerine tam olarak dikkat edilmekte ve tedaviler gizlilik ilkesi altında yürütülmektedir.

Yumurta takviyesi ile ilgili merak edilen bir diğer yasal unsur da, bağışçının taramalarıdır. Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenmiş tüm taramalarının donör kabulü öncesi tamamlanmış ve donörün sağlıklı bulunmuş olması şarttır. Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenmiş tüm enfeksiyon taramaları, genetik taramalar ve psikolojik değerlendirmeler ile kan grubu gibi temel analizler merkezimizde tüm donör başvurularında yapılmakta ve sadece uygun bağışçılardan yumurta bağışı alınmaktadır.

Yasa gereği web sitemiz üzerinden yumurta takviyesi fiyat bilgisi paylaşamıyoruz. Detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.